Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10212
Karar No: 2019/2161

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10212 Esas 2019/2161 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/10212 E.  ,  2019/2161 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava dilekçesinde; davacının ... ilçesi, ... mevkii, 27 pafta, 13057 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın maliki olup diğer davalılarında bu yerde hisse sahibi oldukları, davacının bu taşınmazda tek başına malik iken müteahhit ..."a kat karşılığı inşaat yapması karşılığı arsasının kalan kısmının verildiği, ancak müteahhidin bir çok kısmı değişik miktarlarda değişik kişilere satması sonucu çok malikli bir müştereklik ortaya çıktığı, müteahhidin görevi olduğu halde kat mülkiyetinin kurulmadığı, tapudan yapılan küçük hisseli satışlar nedeni ile kat mülkiyetinin kurulmasının olamayacağı belirtilerek taşınmazdaki ortaklığın mümkünse taksimi, mümkün olmaması halinde ise satılmak sureti ile müşterekliğin sona erdirilmesi, taşınmazın üzerindeki bina ile birlikte satılmasına karar verilerek davacıya ait olması gereken dairelerin ve bağımsız bölümlerin ve arsa payı bedelinin davacıya verilmesi her türlü yapılacak masrafların taraflardan hisseleri oranında tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
    ... Sulh Hukuk Mahkemesi 10.12.2002 tarih, 1996/113 E. - 2002/975 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne 13057 parselinde kayıtlı olan taşınmazdaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2002/10098 E. - 2002/11951 K. sayılı ilamıyla “taşınmaz üzerindeki yapı Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre kat mülkiyeti kurulmasına elverişli nitelikte bulunmadığından mahkemece aynen taksimin mümkün olmadığı sonucuna varılarak satış yolu ile giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak; mahkemece yerinde yeniden bilirkişiye inceleme yaptırılıp hangi bağımsız bölümün hangi paydaşın oturduğunun ve oturan paydaşların her birisinin işgal ettiği bağımsız bölümde zorunlu ve faydalı olarak bizzat yaptırdıkları ilave işlerin gerektirdiği masrafların neler olduğunun ve miktarlarının tespit ettirilip bu katkılarından dolayı ilave yapan paydaşlara öncelikle verilmesi gereken bedel oranının saptanması ve kalanın tapudaki payları oranında dağıtılması gerekirken bu husu dikkate alınmadan taşınmazın üzerindeki yapı ile birlikte satışı sonunda elde edilecek bedelin tamamının tapudaki payları oranında dağıtımına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” denilerek kararın bozulmasına hükmetmiştir.
    ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 25.09.2007 tarih, 2002/2745 E. - 2007/1399 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne 13057 parselde bulunan taşınmazdaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 02.12.2008 tarih ve 2008/10790 E. - 2008/12795 K. sayılı ilamıyla “Mahkemece bozma ilamına uyularak bu ilam doğrultusunda paydaşların satış bedelinden alacakları pay oranlarının belirlenmesi konusunda bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış olup, ek rapora göre hüküm kurulmuş, bu raporda her bir paydaşın taşınmazın arsa ve yapı bedelinden payına düşen yüzde oranı saptanmış ise de, paydaşlardan ...
    , ... ve ..."nın bağımsız bölümlerde yaptığı ek işlerden kaynaklanan artı değerler hesaba katılmamıştır. Bu durumda bilirkişiden ek rapor alınarak önceki raporlarda saptanan ve ...r için 6.500,00.-TL ..., ve ... için 8.100,00"er TL olmak üzere toplam 30.800,00.-TL artı değerin arsa ve yapı bedelleri toplamı olan 480.376,90.-TL"sine eklenmesiyle bulunacak olan 511.176,90.-TL genel toplam değer üzerinden binde altmış oranındaki artı değerin ..."e %0,12 , ... ve ..."na %0,16"şarının da paylaştırılması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan hususlarda bilirkişiden ek rapor alınması, raporun bozmaya uygunluğunun denetlenmesinden sonra hüküm kurulması gerekir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, ... ... 13057 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının satış sureti ile giderilmesine, satıştan elde edilecek bedelin hisseleri oranında taraflara ödenmesine, bilirkişi raporunun kararın ekinden sayılmasına (11.11.2009 tarihli), ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/889 E. - 2011/834 K. sayılı ilamının ... mirasçıları için, ... 16. Noterliğinin 15.04.2013 tarih 3746 yevmiye nolu mirasçılık belgesinin ... mirasçıları için değerlendirilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir.
    Şöyle ki;
    Yargıtay bozma ilamında açıklanan hususlarda bilirkişiden rapor alınması, raporun bozmaya uygunluğunun denetlenmesinden sonra hüküm kurulması gerekeceği belirtilmiş olup mahkemece Yargıtay ilamında belirtildiği gibi paydaşlardan... ve ... için artı değerle ilgili bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi heyetinin 11.11.2009 tarihli raporu denetime açık ve yeterli olduğu kanaati ile sonraki raporda bu artı değerler hesaplanmadığından bu raporun kararın ekinden sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak mahkemece hükme esas alınan 11.11.2009 tarihli raporun doğruluğu denetlenmemiştir. Çünkü ilgili raporda yüzde kısmı 100 olması gerekirken 103,56, arsa + bina değeri toplamı ise 480.376,90.-TL olması gerekirken 494.388,11.-TL olduğu anlaşılmış olup mahkemece infazda tereddüt yaratmayacak, hükme ve denetime elverişli rapor aldırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de;
    Mahkemece taşınmazın ortaklığının satış sureti ile giderilmesine karar verilmiş ise de bilirkişi raporuna atıf yapılması ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda artı değerlerin kimlere paylaştırıldığı hususunun açıkça gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi