Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 30.11.1999 tarihinde sona erdiğinin ve 5458 sayılı Yasa"dana yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2- Dava, davacının vergi kaydının son bulduğu 31.11.1999 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının sona erdirilerek bu tarih itibariyle olan prim borçlarının 5458 sayılı Yasa hükümlerine göre hesaplanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının şahsi sicil dosyasına göre kuruma 19.10.1988 tarihinde verilen giriş bildirgesine istinaden, 15.8.1988 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı ve sigortalılığının halen devam ettiği, 7.7.1982-1.3.1983, 16.8.1988-31.5.1989, 3.10.1996-30.11.1999 tarihleri arasında vergi kaydının, 30.10.1996-10.8.2005 tarihleri arasında meslek odası kaydının ve 25.11.1985-23.6.2006 tarihleri arasında sicil kaydının bulunduğu ve 9.3.2007 tarihli hesap ekstresine göre 1992 Nisan ayında itibaren 8.4.1998 tarihine kadar düzenli olmayan prim ödemelerinin olduğu1997 yılı Affından yararlandığı, anlaşılmaktadır.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Öte yandan 1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesinde bu Kanun ve 1479 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.
Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin 1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirilmiştir.
Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak devam eden uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın değişik Ek 19.maddesi ile Geçici 26.maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir
Ayrıca davacının yaralanmak istediği 5458 sayılı yasanın 2.maddesinde maddesinde “2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa göre 31.03.2005 tarihine kadar tahakkuk ettiği halde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş olan prim ve sosyal güvenlik destek primi borçları; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içerisinde Kuruma yazılı olarak başvurmak şartıyla, bu madde ve 3 üncü madde hükümlerine göre yeniden yapılandırılır” hükmü öngörülmüş; Bağ-Kur Genel Müdürlüğü’nün 2006/327 sayı ve 30.5.2006 tarihli kararıyla “5458 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının verdiği yetki çerçevesinde, prim borçlarının yeniden yapılandırma başvuru süresinin 30.06.2006 tarihine kadar bir ay süre ile uzatılmasına,” karar verilmiştir. Bu duruma göre Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 5458 sayılı Kanundan yararlanmak için anılan yasadan yararlanma istemi de içeren dilekçe ile kuruma başvurulması gerektiği açıktır.
Davacının vergi kaydının son bulduğu 30.11.1999 tarihten sonra oda ve sicil kaydının devam etmesi esnaflık faaliyetine devam ettiğine karine teşkil edeceğinden öncelikle yapılacak iş; davacının 30.11.1999 tarihinden sonra oto komisyonculuğu işine devam edip etmediğinin tespiti açısından Konya Eğerli"de faaliyette bulunduğu işyeri adresinde zabıta kanalı ile araştırma yaptırmak, gerekirce bu hususta o işyerine komşu işyeri bulunan kişileri tanık olarak dinlemek, Ereğli Şoförler Odası"ndan davacının Oda seçimlerine katılıp katılmadığını sormak, katılmış ise hazirun cetvellerini getirtmek, işyerinin bağlı bulunduğu Muhtarlık ve Belediyeden bilgi almak tüm deliller olabildiğince toplanılarak davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının hangi tarihte sona erdiğini belirlemek, vergi kaydının son bulduğu 30.11.1999 tarihinden sona erdiğinin tespiti halinde bu yöndeki istemin kabulünce karar vermektir.
Davacının vergi kaydı sona ermesine rağmen esnaflık faaliyetine devam ettiğinin anlaşılması halinde ise; davacının 1992/4. ayından itibaren 8.4.1998 tarihine kadar 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığı nedeniyle ödediği tüm primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunup bulunmadığını tesbit etmek, var ise ödenen primlerin tam olarak karşılandığı ayın sonu, 30.11.1999 tarihini geçmediği taktirde 30.11.1999 tarihi itibariyle, geçmesi halinde ise primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle sigortalılığının durdurulması, prim borcuna ait sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmemesi ve davacının 30.6.2006 tarihinde süresinde Kuruma ulaşan dilekçesi nedeniyle prim borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili olarak 5458 sayılı Yasa’dan yaralandırılması gerektiğinin tebitine bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 4.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.