Davacı, 1.10.1985-1.10.1998 tarihleri ardasında zorunlu SSK sigortalılığı dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 1.10.1985-1.10.1998 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları dışındaki sürelerde 2926 sayılı Yasa tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.10.1985 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, ziraat odası kaydının 20.7.2000 tarihinde başladığı, kooperatif kayıtlarının ve, üzerine kayıtlı zirai arazinin de bulunmadığı, muhtarlıkça 1985 yılından beri tarımsal faaliyete hiç ara vermediği beyan edilmekle birlikte, davacının 1.6.1987-30.8.1987 arasında 90 gün, 7.2.1988-30.11.1989 arasında 660 gün, 1.2.1990-10.4.1991 arasında 430 gün ve 6.11.1991-10.4.1992 arasında da 112 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmalarının bulunduğu, Kurumca 1.6.1987 tarihindeki çalışma nedeniyle 31.5.1987 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdirildiği, anlaşılmaktadır.
Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Davacının sigortalılığının başladığı 1.10.1985 tarihinden, istemine göre 1.10.1998 tarihinde kadar olan sürede 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde belirtilen ve tarımsal faaliyetin yasal karinesi sayılan hiçbir kaydın bulunmaması, sigortalılığı devam ettirmeye yönelik prim ödemelerinin de mevcut olmaması nedeniyle Yasa’nın 6. maddesi uyarınca, Kurumca sigortalığının 31.5.1987 tarihi itibariyle sona erdirilmesi doğrudur. Kısa ara vermeler dışında 1.6.1987 tarihinden 10.4.1992 tarihine kadar devam eden 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları nedeniyle bu dönemde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilemeyeceği açıktır. 10.4.1992 tarihinden sonraki dönemde ise uzun süreli başka sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışmaları nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılığını devam ettirmeye yönelik irade sona erdiğinden, bu tarihten sonra sigortalılığının kendiliğinden tekrar başlaması mümkün değildir. Ancak prim ödemesi veya prim kesintisi var ise sigortalılığa yönelik irade gösterildiğinden bu tarih itibariyle tekrar başlaması mümkündür. Dosyadaki belgelerden 10.4.1992-1.10.1998 tarihleri arasında prim ödemesi bulunmayan davacının ancak yapılacak araştırma sonucunda prim kesintilerinin bulunduğunun anlaşılması halinde sigortalılığa karar verilebileceği aksi takdirde bu sürede de istemin reddine karar verilmesi gerektiği ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucunda kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.