
Esas No: 2016/1850
Karar No: 2018/27630
Karar Tarihi: 18.12.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/1850 Esas 2018/27630 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Taşımacılık A. Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılara ait işyerinde şoför ve kurye olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, işyerinin 14.03.2011 tarihinde bağımsız acenteye devredildiğini, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ise, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle feshedildiğini, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ile ilgili olarak davacının Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu tarafından belirlenen 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin ücretini ödemeyi kabul ettiklerini, bunun dışında herhangi bir alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının asgari geçim indirimi alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı herhangi bir dönemi işaret etmeden asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı taraf ise davacının ödemeyen asgari geçim indirimi alacağı bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının 2011 yılının Nisan ayından sonraki döneme ilişkin asgari ücretlerinin ödenmediği kabul edilerek asgari geçim indirimi alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hangi döneme ilişkin asgari geçim indirimi alacağı talep ettiğini ifade etmediği ancak 2011 yılının mart ayı ve önceki döneme ilişkin bordrolarda asgari geçim indirimi tahakkuk ettirilerek bunların karşılığının ödendiğinin banka kayıtları ile sabit olduğu, bu sebeple sonraki döneme ilişkin hesaplama yapıldığı ifade edilmiştir. Ne var ki, davacı asilin aynı gün Dairemizce temyiz incelemesi yapılan Dairemizin 2018/1895 E. sayılı dosyasında, kendisinin ücretinin asgari geçim indirimi dahil 1.350,00 TL olduğunu ve ücretlerin elden ödendiğini beyan ettiği anlaşılmış olup, bu beyan kendisi yönünden bağlayıcıdır. Eldeki davada davacı ödenmeyen ücret alacağı bulunduğuna yönelik bir iddia ileri sürmemiştir. Şu halde, davacının asgari geçim indirimi alacağının ücrete dahil olduğu ve elden ödendiği yönündeki beyanı karşısında, asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur.
Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebepten bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.