Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/22414
Karar No: 2008/19915

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/22414 Esas 2008/19915 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/22414 E.  ,  2008/19915 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Kayseri 1. İş Mahkemesi
    Tarih               : 21.8.2007
    No                   : 1671-880  
                           
    Davacı   1.5.1986-1.2.1997 tarihleri arasında kısa süreli SS"ya tabi çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur  sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitiyle 1.3.2001 tarihinden itibaren SSK"dan yaşlılık aylığı tahsisine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün  taraf  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere,  kararın bozmaya uygun olmasına   göre tarafların  sair temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı 1.5.1986-1.12.1997 tarihleri arasında kısa  süreli SSK tabi  çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur  sigortalılığına geçerli olduğunun tesbitine ve SSK"dan yaşlılık aylığı tahsisine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece istemin kabulüne ilişkin karar Dairemizin 14.2.2005 tarihli ilamı ile 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalılığının 1.3.2002 tarihine kadar devam ettiği bu dönemle çakışan SSK isteğe bağlı sigortalılık  sürelerinin iptali gerektiği  ve SSK"dan yaşlılık aylığı  bağlama koşulları oluşmadığından  bahisle bozulmuş  mahkemece  bozma kararına uyulmak suretiyle  verilen kararla davacının talebi  tümden reddedilmiş,  Dairemiz 26.9.2005 tarihli kararı ile 1.5.1986-1.2.1997 tarihleri arasında SSK"na tabi olarak  geçen kısa süreli zorunlu sigortalı çalışmaları dışında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tesbitine karar verilmesi gerektiğinden bahisle  kararı 2. kez bozmuştur. Mahkemece bozma ilamına  uyma kararı vermesine rağmen davacının talebinin yine tümden  reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden  davacının 1.5.1986-1.3.2002 tarihleri arasında kısa süreli SSK"lı çalışmaları dışında 2926 sayılı Yasanın  10. madde koşullarını taşıdığı 1.2.1997-8.2.2001 tarihleri  arasında ise isteğe bağlı SSK sigortalısı  olduğu anlaşılmaktadır.
    Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olması nedeniyle "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalınını aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerle önceden başlayan sigortalılığa, isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakışması halinde ise zorunlu sigortalılığa değer verilerek "çakışan sigortalılık" sorunu çözüme kavuşturulmalıdır.
    Somut olayda  davacı 1.2.1997-8.2.2001 tarihleri arasında SSK isteğe bağlı sigortalılığı zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışmaktadır.  1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesinde bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.  Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını   tebliğ   tarihinden   itibaren   üç   ay   içinde  ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının  Tahsil  Usulü  Hakkında  Kanunun  103 üncü  maddesinin  1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer  hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma  talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirilmiştir.
     Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak devam  eden  uyuşmazlıklarda,  tamamlanmamış  hukuki  durumlara  yeni yasa veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın değişik Ek 19.maddesi ile Geçici 26.maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir.
    Diğer yandan, her ne kadar bozma kararına uyma usulü kazanılmış hak doğurur ise de, usulü kazanılmış hakkı ortadan kaldıran yeni bir içtihadı birleştirme kararının çıkması,  geçmişe etkili yeni bir yasanın yürürlüğe girmesi, usulü kazanılmış hak  gereğince uygulanması gereken yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptali, maddi hataya dayalı bir bozma kararına uyma gibi  durumlar usulü kazanılmış hakkın  gerçekleşmesine  engel  olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun  2004/21-298 E. 2004/252 K., 2003/11-277 E. 2003/295 K., 2006/15-275 E. 2006/366 K., 2001/2-430 E. 2001/ 432 K., 2006/4- 519 E. 2006/ 527 K. nolu kararları da bu yöndedir. 
    Davacının davadaki isteminden 1.12.1997 tarihinden sonraki  dönem yönünden Bağ-Kur’a prim borcunu ödeme isteği olmadığı sonucu çıktığından talebi de gözetildiğinde uyuşmazlığa hüküm tarihinden önce 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın değişik Ek 19 ve Geçici 26. maddesinin uygulanacağının kabulü gerekir.  Hukuk Genel Kurulu"nun 21.6.2006 gün  ve 2006/21-363 E. 2006/ 466  K., 28.6.2006 gün  ve 2006/21-485 E., 2006/483 K. nolu kararları da bu yöndedir.
    Yapılacak iş davacının 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı için  28.2.1992-30.12.1996-28.2.1997  tarihlerinde   ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunup bulunmadığını tesbit etmek, 5 yıldan fazla prim borcu tesbit edildiği takdirde,  1.12.1997 tarihinde tarım Bağ-Kur  sigortalılığını durdurmak, prim borcuna ait süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyerek bu dönemdeki SSK isteğe bağlı   sigortalılığa geçerlilik tanımak ve çıkacak sonuca göre davacının diğer istemleri ile ilgili bir karar vermektir.O halde, tarafların  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 6.11.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.
     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi