3. Hukuk Dairesi 2014/7199 E. , 2014/10880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2011
NUMARASI : 2011/782-2011/942
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı....l İnş. H.. ....... İnşaat ve Tesisat A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davalılar .... Bernard SGE - Tekfen inşaat ve tesisat AŞ ile Fransız şirketinden oluşan ortaklığı ile K. çekmece İkitelli .... Mah. Ayazma mevkiinde bir olimpiyat köyü inşaa edildiğini, inşaatın yapıldığı alanın çevredeki yerleşim yerlerine yakın olmakla birlikte yüksek gerilim elektrik hattının geçtiği alanda bulunduğunu, davalıların ...... köyü inşaa ettikleri yerin hemen alt tarafında kalan boş alanda bir hafriyat çalışması yaptıkları, hafriyat çalışması yapılan yerlerin üzerinden yüksek gerilim hattı geçtiğini, inşaat alanında toprak ve sair malzemeden oluşan bir tepe meydana geldiğini ve yüksek gerilim hattı ile arasındaki mesafenin 1,50 cm ye kadar düştüğünü, 13.11.2001 günü ilk okul öğrencisi olan müvekkilinin ( H.. Ç...i) arkadaşları ile futbol oynarken yüksek gerilim hattından gelen elektriğe kapılarak yaralandığını, meydana gelen olayda davalıların hiç bir güvenlik önlemi almadıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece;"...davacı H.. Ç..i nin 13.11.2001 tarihinde meydana gelen olayda uzuv tatiline uğrayacak şekilde haksız fiile uğradığı ve yaralandığı bilirkişi raporları ile tespit edilmiş davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilmiş ceza mahkemesinde 26.12.2007 tarihinde verilen kararla davanın beş yıllık zaman aşımı dolması nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş mahkememizde açılan maddi manevi tazminat davası 11.6.2008 tarihinde açılmakla olay tarihi üzerinden beş yıllık zaman aşımı geçtikten sonra 6 yıl 6 ay 28 gün geçtikten sonra tazminat davası açılmış olmakla dosya arasında mevcut davalılardan Kampenon Bernard SGE ye yine davalı ... inşaat AŞ ile .... inşaat, H.. İ... vekiline çıkartılan tebligatlardaki tebliğ tarihlerine göre cevap dilekçelerinde ... inşaat ve ... inşaat vekillerince zaman aşımı definde bulunulmuş ise de zaman aşımı definin yasal cevap süresi içinde bildirilmediği davalılardan .... Bernard SGE tarafından davaya yasal süresi içinde cevap verilmemiş olmakla zaman aşımı defilerinin reddine karar vermek gerekmiş dosyada diğer davalılar İ.. K..ne, ... İnşaat, .... inşaat ve B.. B.. adına çıkartılan dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebliğat parçalarında tebliğ tarihine göre davalılar tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçelerinde zaman aşımı definde bulunulmuş olmakla bu davalılar yönünden açılan maddi manevi tazminat davasının yukarıda belirtilen gerekçelerle zaman aşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine..."" karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan Hasyol İnş. H.. İ... ... İnşaat ve Tesisat A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, bir kısım davalılar tarafından ... köyün inşaası sırasındaki harfiyat çalışmaları sebebiyle oluşan tepelik alan üzerinde davacı H.. Ç...i"nin yüksek gerilim hattından gelen elektriğe kapılarak yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bir kısım davalıların zamanaşımı defilerinin süresi içinde sunulmadığından reddine ve bu davalılar hakkındaki davanın asıl dosya üzerinden devamına, bir kısım davalıların ise zamanaşımı defilerinin süresinde olduğundan bahisle bu davalılar yönünden davanın ayrılarak eldeki dosya üzerinden yürütülerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı ... İnşaat Hasan İçten ... İnşaat ve Tesisat A.Ş vekilinin temyizi yönünden;
HUMK"nun 427.maddesine göre temyiz, mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı başvurulacak kanun yoludur.Mahkemece temyize konu dava dosyasının tefrik edildiği 2008/408 E. sayılı dosyanın yapılan yargılaması sırasında 14.12.2011 tarihli celsede verilen ara karar ile temyize konu karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı temyiz eden ... İnş. H.. İ.. ... İnşaat ve Tesisat A.Ş süresinde yapılmadığı gerekçesiyle ara kararı ile zamanaşımı definin reddine karar verilen davalılardan biridir.
Hal böyle iken, söz konusu karar davalı .. İnş. Hasan İçten ... İnşaat ve Tesisat A.Ş açısından ara karar mahiyetinde olup davalının bu kararı temyiz kabiliyetinin bulunmaması ve davalı Hasyol İnş. H.. İ. T... İnşaat ve Tesisat A.Ş açısından yargılamanın 2008/408 E. sayılı dosyasında devam ettiği de anlaşıldığından temyiz talebinin reddine,
Davacı vekilinin temyizi yönünden;
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun zamanaşımını düzenleyen 60.maddesinde “Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namıyla nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttıla tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilen vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz... Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti, daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruruzaman tatbik olunur...” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre davacının bedensel zararına yol açan eylemin suç teşkil etmesi karşısında kural olarak uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanması gerekmektedir. Ne var ki somut olayda da olduğu gibi haksız fiil tarihine göre ceza zamanaşımı geçmiş olsa bile davacının zararını tam anlamıyla öğrenememesi söz konusu olabilir. Bu durumda davacının zarara ıttıla, diğer deyimle zararı öğrenmesinin anlamı üzerinde durulmalıdır. Burada önemli olan husus zarar gören davacının yasanın anladığı anlamda zarar veren olayın sonuçlarını, gidişatını, kesinleşen durumunu değerlendirecek bilgiye sahip olmasıdır. Zarar tamamlanmadan zarar gören açısından zararın belirli olduğu kabul edilemez.
Zararın tamamlanması ise tüm sonuçları ile bilinmesiyle mümkündür. Eşyaya verilen zarar ile insana verilen zarar arasındaki temel fark da budur. Buna göre davacının “zararı ıttıla” diğer bir deyimle “zararı öğrenme” tarihinin olay nedeniyle davalılardan Bayındır İnşaat çalışanı hakkında yapılan ceza yargılaması sırasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca verilen kesin raporun verildiği 13.06.2007 tarihinin olduğunun kabul etmek ve buna göre zamanaşımı süresini hesaplamak gerekir. Ayrıca dosya içerisinde davacının kesin zararını belirleyen başka bir rapor da mevcut değildir.
Buna göre mahkemece, davacının zararı öğrenme tarihi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmadan, olay ve dava tarihi arasında geçen süre üzerinden zamanaşımı savunmaları üzerinde durularak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.