Davacı, malüliyetinin tespitine, 27.4.2004 tarihinden itibaren malüllük aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve bozma ilamına uygun bulunmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı malul olduğunun tesbitini ve 27.04.2004 tarihinden itibaren malulüyet aylığı bağlanarak yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 2/3 oranında çalışma gücünü kaybettiğinin tesbiti ile 01.03.2008 tarihinden itibaren malulüyet aylığı bağlanarak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar vermiştir.
İhtilaf tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1479 sayılı Yasa’nın 31. maddesi gereğince “Malullük aylığı malullüğün tespit edildiği tarihi takip eden ay başından itibaren başlar.”
Davacıya, 01.03.2008 tarihinden itibaren malulüyet aylığı bağlanmasına gerekçe olarak, Yüksek Sağlık Kurulu’nun 26.03.2008 tarih ve 27/1301 sayılı kararın dahi “malulüyet başlangıcının İ.Ü.T.F. Turgut Özal Tıp Merkezi’nin 28.02.2008 tarihli raporu olduğuna, ilişkin görüşü esas alınmıştır.
Dosyadaki mevcut Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 06.02.2006 tarih, 425 sayılı kararında ise, davacının malulüyet başlangıç tarihi belirtilmeksizin, çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmiş sayılacağı belirtilmiştir. Karar tarihi itibariyle davacının malul olduğu açıkça ifade edildiğine göre, Yüksek Sağlık Kurulu’nun raporu ile aralarında çelişki bulunduğu ortadadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş
kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahli Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kululunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Bu durumda dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilerek davacının malulüyetinin başladığı tarih açıkça belirlenerek, 1479 sayılı Yasa’nın 31. maddesi de, dikkate alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmaldır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.