21. Hukuk Dairesi 2008/15938 E. , 2008/20968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2006
NUMARASI : 2005/413-2006/93
Davacı, sigortalılığının tesbiti ile emekliliği hak edip etmediğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve temyiz edenin sıfatına göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine;
2-Dava davacının 1.11.1989 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 01.11.1989-31.05.2005 tarihleri arasında 15 yıl 7 ay tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazanamadığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının,
kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Davacının 1.11.1989 tarihinde tarım Bağ-kur sigortalısı olarak re"sen tescilinin yapıldığı ilk prim ödemesinin 6.11.2000 tarihinde olduğu 2001, 2002, 2003, 2004, 2005 yıllarında prim ödediği, teslim ettiği ürün bedellerinden 2004, 2005 yıllarında Bağ-Kur"a prim kesintisi yapıldığı, zirai amaçlı Kooperatiflere ortaklığının olmadığı, ziraat odasına kayıtlı olmadığı, tapulu yada tapusuz arazisinin bulunmadığı ziraat odası çiftçilik belgesinde 30 adet küçükbaş hayvanın bulunduğunun bildirildiği, 30.5.2005 tarihli sigortalılık belgesinden ziraat faaliyetinin bulunmadığı davalı Kurumca nazara alınarak giriş bildirgesinin iptal edildiği görülmektedir.Mahkemece, davacının sigorta başlangıç tarihinin tescil edildiği 1.11.1989 tarihi olduğunun kabulü ile prim ödemelerinin ve kesintilerin bulunduğu 6.11.2000 tarihinden dava tarihi olan 31.05.2005 tarihine kadar sigortalı olduğunun ve yaş koşulu oluşmadığından yaşlılık aylığına hak kazanmadığının tespitine karar verilmesi doğru ise de davacının prim kesintisinin ve zirai amaçlı kooperatiflere, ziraat odasına kaydının bulunmadığı, tapulu tapusuz arazisinin olmadığı, tarımsal faaliyeti kanıtlanamadığı halde 02.11.1989-6.11.2000 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 02.11.1989-16.11.2000 tarihleri arasındaki süre için tarımsal faaliyetinin ne zaman sona erdiğinin zabıta araştırması, muhtarlık ilmuhaberi ile hiçbir duraksamaya ve tereddüte mahal vermeyecek şekilde araştırmak gerekirse İhtilaf konusu bu dönemde görev yapan köy muhtarı ve köy ihtiyar heyeti üyelerinin tanık olarak dinlemek tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca gitmektir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.