12. Ceza Dairesi 2019/9850 E. , 2021/2187 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu 3 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, bir kişinin de basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan biraz daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 02:05 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki çekici ve arkasına bağlı yarı römorku ile meskun mahal dışında, bölünmüş, 3 şeritli, yatayda düz, düşeyde eğimli, asfalt kaplama otoyolda seyir halindeyken aynı istikamette seyir halinde olan sürücü ...’ın sevk ve idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı römorka arkadan çarptığı, çarpmanın etkisiyle sola doğru savrularak orta bariyerlere çarpıp yolun iki şeridini kapatacak şekilde kaplama üzerinde durduğu ve belli bir süre geçtikten sonra gerisinden aynı istikamette seyir halinde olan katılan ...’in sevk ve idaresindeki otomobille sanığın aracına sağ arka kısımdan çarptığı, kaza nedeniyle katılan ... ile aracında yolcu olarak bulunan katılanların yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde mahkeme kabulündeki Adli Tıp Kurumu raporunda ‘’bölünmüş görüşün far ışıkları altında açık olan yol bölümünde maddi hasarlı kaza nedeniyle aracı ile yol üzerinde iki şeridi kapatacak şekilde bulunduğu esnada gerisinden gelen araçların kazayı fark edebilmeleri için gerekli yansıtıcı ve işaretlemelerle önlem almayarak trafik akışını tehlikeye düşürdüğü, gerekli ve yeterli tedbirleri almayıp gerisinden gelen aracın kendi aracına çarpmasına sebebiyet verdiği olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile nedeniyle sanığın asli kusurlu, katılan ...’in sevk ve idaresindeki otomobili ile bölünmüş görüşün far ışıkları altında açık olan yol bölümünde görüş mesafesini yeterince kontrol altında bulundurarak kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyretmediği olayda alt düzeyde tali kusurlu’’ olduğunun belirtildiği olayda;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan ""suçun işlenmesinde kullanılan araçlar"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen 6 ay 20 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince istemine uygun olarak BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının temel cezanın belirlenmesine ilişkin ilk bendindeki ""suçun işlenmesinde kullanılan araç” ibaresinin çıkartılması, dördüncü bendinin hükümden çıkarılarak yerine, “Sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak 6 ay 20 gün hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 200 tam gün olarak belirlenmesine; TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 25 TL olarak hesabıyla 5000-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.