Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık alacaklı tarafından İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak açılan 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması istemine ilişkindir.
Dava konusu menkul mallar 19.01.2006 tarihinde A.Asfaltı 25.Km. U./K.adresinde haczedilmiştir.Davalı 3.kişi temsilcisi M.D.,haciz adresinin kendilerine ait iş yeri olduğunu borçlunun haciz adresinde daha önce kiracı olduğunu bu yeri makine parkurlarıyla birlikte mülk sahibinden satın aldıklarını haczedilen slim makinesının kendilerine ait olduğunu ileri hacizden 3 gün önceki tarihi taşıyan 16.01.2006 tarihli yoklama fişini ve vergi kaydını sunarak istihkak iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece haciz adresinin davacı tarafından 14.12.2005 tarihinde S. şirkenden,haczedilen mallarında C.Mermer Ltd.şirketinden 23.12.2005 tarihinde satın alındığı fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin senetlerin tarafların ticari defterlerine kayıtlı olduğu hacizli malların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla danışıklı bir şekilde borçlu tarafından davalıya devrinin kanıtlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç doğru değildir.
Haciz adresinde öncesinde borçlu şirketin 01.02.2005 tarihli kira sözleşmesiyle faaliyette bulunduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.Uyuşmazlık borçlu ile davalı arasındaki ilişkinin iş yeri devri niteliği taşıyıp taşımadığı noktasındadır Davalı vekili cevap dilekçesinde haciz adresindeki tesisi mülk sahibi Someks Madencilik şirketinden 14.12.2005 tarihli harici sözleşme ile satın aldıkların hacze konu silim makinesını ,da C.Ltd.şirketinden 23.12.2005 tarihli fatura ile satın aldıklarını belirtmektedir.Davalı dayanağı 23.12.2005 tarihli faturayı düzenleyen C.Ltd .şirketinin ortakları S.T.,T.Ö. ve Ü.Ç. iken borçlu ortakları F.ve Z.T.olup ,C.Ltd.şirketi ortakları davalı 3.kişi ortağı S.T.ın anne ve babasıdır.
Dairemizin 2006/18182E,2007/20850 Karar sayılı ve 2006/18183E,2007/20851 Karar sayılı ve 20.11.2007 tarihli kararı ile onanan ve karar düzeltme aşamasından da geçerek kesinleşen İzmir 8.İcra mahkemesinin 2006/92 E,2006/630 karar ve 2006/91 E,2006/629 karar sayılı bir başka alacaklı D.E.tarafından,borçlu ve davalı 3.kişi aleyhine açılan davalarda borçlu ile davalı 3.kişi arasındaki ilişkinin danışıklı iş yeri devri niteliği taşıdığına karar verilmiştir. Anılan dosyalarda İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2006/223 ve 2006/222 sayılı takip dosyalarından 16.01.2006 tarihinde uygulanan ihtiyati hacizler sırasında davalı şirket temsilcisi “borçlunun bu adreste kiracı olduğunu haciz adresini mülk sahibinden satın aldıkların menkulleri de borçlu şirkete ait iken ondan doğrudan satın almak istemedikleri için C.Ltd.şirketi tarafından kendilerine fatura edildiğini açıkça beyan etmiştir.Tüm bu işlemler hacizli malların borçluya ait iken davalı 3.kişiye devredildiği ve devir olgusunun gizlenmesi amacıyla hacizli mallara ilişkin faturanın borçlu yerine borçlunun organik bağ içinde bulunduğu C.Ltd.şirketi tarafından düzenlendiğinin açık kanıtıdır.Fatura bedellerinin C. Ltd.şirketine ödenmesinin sonuca etkisi yoktur.
Haciz adresinin borçlu tarafından terk edilerek davalı tarafından işletilmesi danışığa dayalı iş yeri devri niteliğindedir.Davalı 3.kişi borçlunun borca batık halini bilebilecek durumda olup borçlu ile davalı arasındaki bu ilişki, ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan İİK’nun 44 ve Borçlar Kanununun 179. maddelerinin uygulanması gerektiği açıktır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten borçlu şirketin devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirilerek ilan edildiği ve mal beyanının verildiğine ilişkin dosyada hiçbir kanıt yoktur.Öte yandan alacaklı tarafından borçluya gönderilen mallar haciz adresinde davalı 3.kişi tarafından borçlu adına teslim alınmıştır.Tüm bu işlemler danışıklı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yöneliktir.Bu durumda; devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi, devralan davalıda Borçlar Kanununun 179. maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğundan, davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır. .
O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya (alacaklı) iadesine, 23.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.