Davacı, 22.3.1985-1.11.2004 tarihleri arasında zorunlu SSK sigortalılığı dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2- Davacı, 22.03.1985-01.11.2004 tarihleri arasındaki 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım Bağ-kur sigortalılığının; 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmaları dışında geçerli olduğunun tesbitini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının Ziraat Odası kaydının başladığı tarih olan 19.06.2003 tarihi ile tarım Bağ-kur sigortalısı olarak yeniden tescil edildiği 01.11.2004 tarihi arasındaki dönem yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasa’da 506 Sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
Ayrıca, 2926 Sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir.
Öte yandan, re’sen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 Sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Başka bir anlatımla sadece prim tevkifatının yapıldığı hallerde tevkifat tarihini izleyen aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalılığının kabulü mümkündür.
Somut olayda ise davacının 01.01.1985 tarihinden itibaren 2926 sayılı yasaya göre tarım Bağ-kur sigortalı olarak kayıt ve tescili yapılmış, 23.03.1985 tarihinde 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalışmaya başlaması nedeniyle 22.03.1985 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-kur sigortalılığı sona erdirilmiştir. Davacının, 23.03.1985-05.04.1985 ve 13.04.1986-05.05.1986 tarihleri arasında aralıklı olarak 34 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalıştığı, kendisine ait arazisi bulunmasa da 1937 doğumlu babasına ait yaklaşık 100 dönüm araziyi ekip biçerek geçimini sağladığı, kendisine ait büyükbaş hayvanları ve traktörünün bulunduğu, Ziraat Odasında 19.06.2003 tarihinden itibaren ve İlçe Tarım Müdürlüğünde 13.04.1998 yılından itibaren kayıtlı olduğu, 2002 yılından itibaren doğrudan gelir desteğinden yararlandığı ve 2004 yılından itibaren geriye doğru prim ödemelerinin bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaların bulunması halinde bunların özellikle kısa süreli çalışmalar olması ve bu çalışmaların varlığı halinde de tarımsal faaliyetin devam ettiğinin kayıt, belge ve delillerle desteklenmesi durumunda tarımsal faaliyeti devam ettirme iradesinin kaybolmadığı kabul edilir.Davacının tarım Bağ-kur sigortalılığının devamı sırasında gerçekleşen 506 sayılı Yasa’ya tabi 34 günlük çalışması özellikle kısa süreli ve aralıklı olduğundan bu sigortalılığı sona erdikten sonra da tarımsal faaliyetin devam ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından tarımsal faaliyeti devam ettirme iradesinin kaybolmadığı kabul edilmelidir.
Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın kabulü ile, davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi çakışan zorunlu sigortalılığı dışlanarak 22.03.1988 tarihi ile tarım Bağ-kur sigortalısı olarak yeniden tescil edildiği 01.11.2004 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.