Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/4293
Karar No: 2007/360

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/4293 Esas 2007/360 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/4293 E.  ,  2007/360 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     : Kayseri 2. İş Mahkemesi
    Tarih               : 1.3.2006
    No                   : 264-77  

    Davacı  9.8.1983-10.7.1987 tarihleri arası sigortalı sayılması 1.9.2005  tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Dava, davacının  9.8.1983-10.7.1987 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya  tabi sigortalı olduğunun ve  tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 1.9.2005 tarihi itibariyle  yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti ile aksi yöndeki davalı kurum işleminin iptali istemine  ilişkindir.
    Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
    1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde  zorunlu Bağ-Kur  sigortalılığı için  esnaf sicili veya kanunla  kurulu  meslek kuruluşu kaydı aranırken  20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren  2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı  Yasa"nın  24. maddesi değiştirilecek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için  gelir vergisi  mükellefi olması şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden  muaf olanlar  için meslek kuruluşuna kayıtlı  olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı  Yasa ile 24. madde  değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması  yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur   sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden muaf olanlar için  esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının  5.10.1987 tarihli giriş bildirgesi  üzerine davalı kurumca  20.4.1982 tarihi itibariyle 1479  sayılı Yasa"ya tabi  sigortalı  olarak kayıt ve tescil edildiği  davacının 6.11.1978-8.4.1982 tarihleari arasında Ticaret Odası, 18.1.1989- 1.8.2005 tarihleri arasında Esnaf ve Sanatkar Odası, 7.4.1982-9.8.1983, 10.7.1987-15.7.1997 tarihleri arasında vergi kaydının  bulunduğu,  1997 yılı affından yararlanarak uyuşmazlık konusu 9.8.1983-10.7.1987 dönemine ilişkin primleri ödediği, davalı kurumca  9.8.1983-10.7.1987 tarihleri arasında vergi kaydının bulunmadığı  gerekçesi ile davacının  bu döneme ilişkin  sigortalılığı iptal edilerek 25 tam yıl sigortalılık süresi  bulunmadığından yaşlılık aylığı tahsis talebinin  reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar  davacının vergi  kaydı 9.8.1983 tarihinde sona ermiş ve  davacının uyuşmazlık konusu olan 9.8.1983-10.7.1987 tarihleri arasındaki dönemde 1479 sayılı Yasa  kapsamında sigortalılık koşullarını taşımadığı anlaşılmakta ise de davalı  kurumca 1997 yılında çıkarılan  yasa gereğince primler geçmişe yönelik uyuşmazlık  konusu dönemi de kapsar şekilde tahsil edildiğinden ve bu  primler uzun süre  kullandıktan sonra davacının sigortalılığının iptal edilmesi Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini  bulan  objektif iyi niyet kuralları ile  bağdaşmadığından davacının  belirtilen tarihler arasında   zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi  gerekir.  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 gün, 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar sayılı  kararıda bu yöndedir. 
    Mahkemece davacının uyuşmazlık konusu olan dönemde 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun  tesbiti ile yaşlılık aylığı talebi yönünden 1479 sayılı Yasa"nın geçici 10. madde koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik inceleme  sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş  olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde,  davacının   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  davacıya iadesine,  22.1.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi. 



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi