Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/4321
Karar No: 2007/379
Karar Tarihi: 23.1.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/4321 Esas 2007/379 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/4321 E.  ,  2007/379 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
    TARİHİ : 16/12/2005
    NUMARASI : 190-352

    Davacı,  1988-1998 tarihleri arası SSK."lı hizmetleri dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 01.9.1988-30.12.1998 tarihleri arasında S.S.K."na tabi zorunlu sigortalı olduğu süreler dışında  tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.  
    Yapılan incelemede, davacının 24.8.1988 tarihli bildirge üzerine davalı Kurumca resen  01.9.1988 tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği,   ihtilaflı dönemde S.S.K. hizmet cetveline göre 1.8.1988-31.12.1988 tarihleri arasında  120  gün, 1.6.1991-1.1.1992 tarihleri arasında 196 gün 7.4.1994-30.4.1994 tarihleri arasında 10 gün, 5.8.1994-30.8.1994 tarihleri arasında 5 gün, 16.6.1997-9.1.1998 tarihleri arasında 204 gün, 17.3.1948-12.10.1998 tarihleri arasında 200 gün sigortalı çalışmasının bulunduğu, S.S.K.ca davalı Kuruma davacının 1988 yılı çalışmalarının hiç bildirilmemesi, 1998 yılı çalışmalarının ise eksik bildirilmesi sebebiyle davalı Kurumca davacının 1.9.1988-1.6.1991 ve 1.1.1998-17.3.1998 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, oysa davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği 1.9.1988 tarihinde davacının önceden başlayıp devam eden 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu anlaşılmaktadır.     
    Sosyal Güvenlik Sistemimizde  çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup gerek 506 sayılı yasa"nın 3. maddesi gerekse 2926 sayılı Yasa"nın 2. maddesine göre davacının  aynı anda birden fazla  sosyal Güvenlik kurumuna tabi olarak  çalışması mümkün değildir.  Çifte sigortalılık veya çakışan sigortalılık olarak adlandırılan böyle bir durumda önceden başlayıp devam eden  sigortalılığa değer verilerek sorun çözüme kavuşturulmaktadır. Somut olayda  davacının önceden başlayan  sigortalılığı 506 sayılı Yasa"ya  tabi sigortalılık olup 1.9.1998 tarihli tescil işlemi ile davacının davalı Kurumca kabul edilen 1.9.1988-31.12.1988, 1.1.1998-9.1.1998 tarihleri arasındaki sigortalılık süresi 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süresi ile çakışmaktadır. Dava sonucunda verilecek karar S.S.K Başkanlığının hak alanını etkileyeceğinden S.S.K Başkanlığının davaya dahil edilerek sonuca ulaşmak gerekirken bu usuli zorunluluk gözardı edilerek yalnızca davalı Kurum huzuru ile yargılama yapılarak sonuca gidilmiş olup usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş; öncelikle S.S.K Başkanlığını yöntemince davaya dahil etmesi için davacıya önel vermek, bu kurumun bildireceği delilleri toplamak davacıya ihtilaflı dönemde ürün sattığı kişi, kurum ve kuruluşların isimlerini açıklattırmak, bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek,  2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde belirtilenziraat odası, kooperatif ortaklığı, zirai arazi emlak vergi mükellefiyeti, tapu kaydı gibi kayıtlar araştırılarak  tüm deliller birarada değerlendirilerek sonuca varmaktır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı kurumun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 23.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi