Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10336
Karar No: 2014/11032
Karar Tarihi: 07.07.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/10336 Esas 2014/11032 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/10336 E.  ,  2014/11032 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacılar ... v.s ile davalılar ...Şirketi v.s aralarındaki tazminat davasına dair....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.04.2013 günlü ve 2008/382 E.-2013/235 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 30.01.02014 günlü ve 2013/15113 E.-2014/252 K.sayılı ilama karşı davacılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; davacıların murisi ...lı"nın davalı ...San. ve Tic.AŞ."nin yetkili servisi olan şirketin yetkilisi olduğu, davalılardan ... Ltd.Şti. yetkilisinin kurulumunu yaptığı kalorifer kazanının ilk çalıştırmasını yapmak üzere gittiği evdeki restorasyon işlerinin davalı Mimar ... tarafından üstlenildiğini, tadilatın onun gözetiminde yapıldığını, murisin kazan tesisatını çalıştırırken gaz sıkışması neticesinde meydana gelen patlama sonucu tedavi gördüğü hastanede 23.08.2004 tarihinde öldüğünü, olay nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, davalılardan Derya"nın BK"nun 55.maddesine göre kusursuz sorumluluğunun olduğu, multiyer firmasının, yetkilisinin ağır ihmal ve kusurunun bulunduğu, ... firmasının ise adam çalıştıran olarak kusursuz sorumluluğunun mevcut olduğunu belirterek; 10.000 TL (ıslah dilekçesi ile davacılardan Ayşe için 65.635,99 TL) destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için 5.000"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... Mak. San. ve Tic. AŞ. vekili cevabında; müteveffanın konusunda uzman bir makina mühendisi olduğunu, davalı şirketin tali bayiiliğini alarak kurduğu şirket vasıtasıyla iş yaptığını, kendisine diğer servislerle birlikte gerekli eğitimi verdiklerini, bilgisinin tam olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Davalı .... Şti. vekili cevabında; ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesini, ölenin kusurlu olduğunu, ayrıca gaz tedarikçisi firmanın da sorumluluğu bulunduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... vekili cevabında; sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalılardan ... ve ... Mak. San. ve Tic. San. AŞ. hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Davalı .... Şti. hakkındaki davanın kısmen kabulü ile; ... için 1.797,63 TL, ... için 369,55 TL maddi tazminatın ve davacıların her biri için 5000"er TL manevi tazminatın 30.07.2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı ..."nın maddi tazminat talebinin tümüyle, diğer davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Verilen bu karar, Dairemizin 30.01.2014 gün 2013/15113 E. ve 2014/252 K. sayılı kararı ve "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir...Somut olayda, ceza davası derdest olduğu sürece, hukuk mahkemesinde açılmış olan tazminat davası hakkında da, zamanaşımı süresi işlemeyecek, bununla birlikte, olay tarihi dikkate alınarak, firma yetkilisi Fahri Kanbalı 765 sayılı TCK"nun 455/1-son maddesince cezalandığından hukuk davasında uygulanması gereken 5 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresi dolduktan sonra ceza mahkemesi kararı kesinleştiğinden, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren, BK"nun 60/1.maddesindeki 1 yıllık ceza zamanışımı süresi içinde dava açılabilecektir. Diğer deyişle, bu durumda ceza mahkemesi kararı kesinleştikten sonra artık 5 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanmayacak, Borçlar Kanununun ilgili hükmü devreye girecektir. (07.12.1955 gün ve 17/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve HGK"nun 22.02.2011 gün ve 2011/4-640-2012/89 sayılı kararı) O halde, ceza davasının kesinleştiği tarihin, BK"nun 60/1 maddesinde düzenlenmiş olan, 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi olarak alınması gerekir. Olayımızdan, ceza davası kesinleştikten (19.09.2011) sonraki 1 yıl içinde (07.05.2012) tarihinde ıslah yapılmakla ıslahla artırılan kısım için zamanaşımı süresinin geçtiğinden sözedilemez. Mahkemece, belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın ıslahla artırılan kısım yönünden zamanaşımının dolmadığı gözetilmeden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesi ile bozularak mahalli mahkemesine iade edilmiştir.
    Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen 6098 sayılı TBK"nın 74 maddesinde; hakimin, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla bağlı bulunmadığı, aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının da, hukuk hakimini bağlamadığı düzenlenmiştir. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.Somut olayda, dosyanın incelenmesinden; mahkemece, yargılama sırasında kusur durumuna ilişkin yeni bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ve bu bilirkişi raporundaki kusur oranları dikkate alınarak, hüküm tesis edildiği görülmüştür.
    HMK.nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.
    Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek, davacıların murisi ile davalıların kusur durumlarına ilişkin olarak konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılıp, kusur oranlarının yeniden belirlenmesinden sonra, bu kusur oranlarına göre tazminat tutarlarının yeniden belirlenmesi gerekirken, ceza dosyasındaki bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Açıklanan bu nedenle de sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmeden,kararın bozulması gerekirken, sadece yukarıda belirtilen neden ile kararın bozulması doğru görülmemiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 30.01.2014 gün 2013/15113 E. ve 2014/252 K. sayılı kararının bozma gerekçesine, yukarıda açıklanan bozma sebebinin de eklenmek suretiyle kararın BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi