22. Hukuk Dairesi 2017/18995 E. , 2018/27776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde çalışırken iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili 26.11.2014 tarihli 5.celse de, hesaplamaların sigorta kaydındaki süre esas alınarak yapılmasını talep etmiş, kayıtlardaki sürenin de 16.02.2010 - 14.04.2011 tarihlerini kapsadığı anlaşılmıştır. Mahkemenin, davacı vekilinin bu beyanı dikkate alınmaksızın 14.10.2009 - 14.04.2011 dönemi için hesaplama yapan rapora itibarla hüküm kurması talep aşımı mahiyetindedir.
3-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler, o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Mahkemece, Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki "kazanç bilgisi sorgulama" kısmından da faydalanılması ve emsal ücret araştırması sonucunda elde edilen verilerle birlikte, anılan Kurumun resmi internet sitesindeki bilgiler de dikkate alınarak emsal ücretin belirlenmesi mümkündür.
Somut olayda, davacı aylık net 1.300,00 TL ücret aldığını iddia ederken, davalı asgari ücret ile çalıştığını savunmuştur.
Davacı tanıklarından ... davacı iddiası gibi 1.300,00 TL üzerinden davacının çalıştığını söylerken, diğer davacı tanığı Mustafa Açma davacının asgari ücretle çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece, emsal ücret araştırması yapılmamış, iddia doğrultusunda davacının 1.300,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilmiştir.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükünün işçide olduğu, dosya kapsamı itibari ile davacının iddiasını ispatı bakımından tanık deliline dayandığı, dinlettiği tanıkların beyanlarının birbiriyle çeliştiği, salt tek tanık ..."ın ifadesinin davacının iddia ettiği 1.300,00 TL ücret aldığını ispata yeterli olmadığı değerlendirilmiş ve davacının asgari ücretle çalıştığının kabul edilmesinin dosya kapsamına daha uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilerek, davacının hüküm altına alınan alacakları yeniden hesaplanmalıdır.
4-Aynı davalı aleyhine açılan dosyalarda davalı nezdinde 3 vardiya halinde çalışmanın kabul edildiği ( Yargıtay (kapatılan) 7. HD 2015/6001 E.), husumetli davacı tanığı ..."ın açtığı davada da fazla mesai talebinin reddedildiği ve hükmün Dairemizin 2013/6927 esas sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, davacının fazla mesai ücreti talebinin reddi gerekir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.