Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/4380
Karar No: 2007/784
Karar Tarihi: 29.01.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/4380 Esas 2007/784 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/4380 E.  ,  2007/784 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      : Tekirdağ Asliye Hukuk ( İş)  Mahkemesi
    Tarih                : 29.12.2005
    No                    : 193-375  

    Davacı,  12.03.1984-31.10.2001 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının iptali kurumca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcu bulunmadığının, 26.11.2002 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. 
    Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacınının aşağıdaki bendin  kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2- Dava, davacının 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu 12.03.1984-30.06.1987 tarihleri arasında 1166 gün, 01.10.1987-20.02.1988 tarihleri arasında 120 gün, 2925 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu 01.01.1991-31.12.1992 tarihleri arasındaki 360 gün, 506 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu 01.09.1997-31.10.2001 tarihleri arasında 1500 günlük sürelerdeki  1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının iptali, bu dönemlerle ilgili davalı Kurumca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcu bulunmadığının ve davacının tahsis talep tarihi olan 26.11.2002 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti ile birikmiş aylıklarına mahsuben şimdilik 3.000 YTL."nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 01.09.1983-24.08.1989, 02.04.1990-04.04.1994, 15.06.1995 tarihinden halen devam eder şekilde  1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu ve 01.05.1989,29.06.1989 tarihlerinde prim ödemelerinin bulunduğu ihtilaf konusu dönemde 12.03.1984-30.06.1987, 01.10.1987-20.02.1988 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu, 01.01.1991-31.12.1992 tarihleri arasında 2925 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı, 01.09.1997-31.10.2001 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olması nedeniyle "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalınını aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerle önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakışması halinde ise zorunlu sigortalılığa değer verilerek "çakışan sigortalılık" sorunu çözüme kavuşturulmalıdır.
    Somut olayda davacı 01.09.1983-24.08.1989, 02.04.1990-04.04.1994 ve 15.06.1995 ile dava tarihi olan 22.04.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğundan önceden başlayan sigortalılığa değer verilerek 12.03.1984-30.06.1987 ve 01.10.1987-20.02.1988 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığına ve 01.01.1991-31.12.1992 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalılık niteliği taşıyan 2925 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı ile 01.09.1997-31.10.2001 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığa değer vermek mümkün olmadığından bu sigortalılıkların iptali gerekeceğinden mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar doğru ise de; 1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesinde bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.  Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını   tebliğ   tarihinden   itibaren   üç   ay   içinde  ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının  Tahsil  Usulü  Hakkında  Kanunun  103 üncü  maddesinin  1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer  hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma  talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirilmiştir.
     Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak devam  eden  uyuşmazlıklarda,  tamamlanmamış  hukuki  durumlara  yeni yasa veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini  ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın değişik Ek 19.maddesi ile Geçici 26.maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir.
    Yapılacak iş 01.09.1983-24.08.1989 tarihleri arasındaki sigortalılık döneminde davacının 01.05.1989 ve 29.06.1989  tarihlerinde ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunup bulunmadığını tesbit etmek, var ise primlerin tam olarak karşılandığı ayın sonu itibariyle sigortalılığı durdurmak, prim borcuna ait süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyerek bu dönemdeki 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılığa değer vermek,  02.04.1990-04.04.1994 tarihleri arasındaki sigortalılık dönemi 5 yıl ve daha fazla süreyi kapsamadığından ve değişik Ek 19. maddenin uygulanması olanağı bulunmadığından bu dönemdeki 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığa geçerlilik tanınarak 01.01.1991-31.12.1992 tarihleri arasındaki 2925 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı iptal etmek, 15.06.1995 tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde ise hiç prim ödemesi bulunmadığından 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı 15.06.1995 tarihi itibariyle durdurarak bu dönemdeki 01.09.1997-31.10.2001 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalılığa geçerlilik tanımak ve çıkacak sonuca göre davacının diğer istemleri ile ilgili bir karar vermektir.
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının prim borcu ve yaşlılık aylığı ile ilgili istemlerinin reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi