Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7174
Karar No: 2016/5412
Karar Tarihi: 11.05.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/7174 Esas 2016/5412 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/7174 E.  ,  2016/5412 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında dava konusu, ... ili, ... ilçesi, ... kasabası, ... mevkiinde bulunan 101 ada 5434 parsel sayılı taşınmaz, belgesiz zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 21946,95 m² yüzölçümü ve tarla niteliğinde davalı ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı, 101 ada 5434 parsel sayılı taşınmaz ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve komşu Kuskan beldesi çalışma alanı içinde kalan bir kısım taşınmaza irsen intikal, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle malik olduğunu ileri sürerek kadastro tespitine itiraz etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 101 ada 5434 sayılı ... adına tarla niteliğinde tesciline, dava konusu geri kalan taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediğinden bu konudaki davanın reddine, tapu kadastro müdürlüğüne yönelik davanın husumetten reddine karar verilmiş hüküm davalı Tapu Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 20/06/2008 tarih ve 2008/3335 E. - 2008/2761 K. sayılı bozma kararı ile; "Mahkemece yapılan araştırmanın hükme yeterli olmadığı, kadastro davalarının, hakları çatışanlar arasında görüleceği dikkate alındığında, Kadastro Müdürlüğüne yöneltilen davanın husumet yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak, hükme dayanak yapılan yerel bilirkişi ve tanık sözleri dava konusu, davacı taraf adına tescile karar verilen 101 ada 5434 parsel sayılı taşınmaza dıştan komşu taşınmazların tesbit tutanakları, içeriği ve varsa dayanakları kayıtlar davalı iseler dava dosyaları getirtilerek somut olaylara dayanmayan soyut nitelikte gerekçesiz dayanaktan yoksun yerel bilirkişi ve tanık anlatımları yöntemine uygun şekilde denetlenmediği, anılan dava konusu taşınmazların tesbitlerine bir kayıt ve belge esas alınmış ise sözü edilen belgelerde davaya konu yapılan taşınmazların ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterildiği üzerinde gereği gibi durulmadığı, çekişmeli taşınmazlara konu taşınmazların tesbitlerine bir kayıt ve belge esas alınmamış ise yerel bilirkişi ve tanık beyanları tutanakları içeriğinde vurgulanan maddi ve hukuki olgularda denetlenmediği dava konusu taşınmazlara sınırda eylemli biçimde komşu taşınmazların türleri de sağlıklı biçimde belirlenmediği, uzman bilirkişi haritasında tarif edilen sınır yerleri poligon ve röper noktalar ile dava konusu 101 ada 5434 parsel sayılı taşınmazın doğu sınırındaki taşınmazların konumu gözönüne alındığında bölgede yetkili idare merciler tarafından orman sınırlandırmasının yapılmış olabileceği dava dosyası kapsamından anlaşıldığı, ne var ki mahkemece orman yönünden yöntemine uygun bir araştırma ve soruşturma yapılmadığı, davacı ... ile davalı ... yönünden davanın dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen koşulların adına tescile karar verilen davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi için davaya konu yapılan taşınmazlar başında keşif yapılarak yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılıp usulün 259. maddesi hükmü uyarınca yerel bilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmazlar başında yöntemine uygun biçimde dinlenerek yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgiler alınmadığı, tutanak bilirkişilerinin tümü taşınmazlar başında dinlenerek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tutanak bilirkişilerinin beyanları arasında aykırılık varsa giderilmediği, somut olayda davalı ...’ın kendisine yöneltilen davayı kayıtsız ve koşulsuz kabulü ancak kendisini bağlayacağı,davanın gerçek tarafı olmayan diğer davalıyı Kadastro Müdürlüğünü ve davanın tarafı olmayanları bağlamayacağı, davada ...nin taraf olması zorunlu olduğu, o halde öncelikle sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava dışı ...ye dava dilekçesi ve duruşma günü 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmesi, orman yönünden yöntemine uygun şekilde bir araştırma ve soruşturma yapılması, kadastro hâkiminin, tesbit günüdeki hukuksal duruma göre taşınmazların türünü, geometrik durumunu, gerçek yüzölçümünü ve hak sahibi yada hak sahiplerini belirlemekle yükümlü olduğunun düşünülmesi, somut olayda taşınmazların belirlenecek türüne göre davalı ...’ın davacı ... tarafından kendisine yöneltilen davayı kayıtsız koşulsuz kabulüne kanunun hukuken olanak tanımadığı bir başka deyişle cevaz verilmediği, bir hakkın kullanılması yada kazanılması için başka bir kanun hükmünden yararlanmanın “kanuna karşı hile” olarak nitelendirilebileceği düşünülmesi, bundan sonra 6831 sayılı Kanun hükümleri ile özellikle anılan Kanunun 11 ve 17. maddeleri hükmü ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14-14/son ve 18. maddeleri hükümleri gözönüne alınarak toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir
    Mahkemece bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne 101 ada 5434 sayılı ... adına tarla niteliğinde tesciline, dava konusu tespit dışı bırakılan yer hakkında tutanak düzenlenmediğinden bu konudaki davaya bakmakta kadastro mahkemesinin görevsizliğine, dosya kesinleştiğinde ve başvuru olduğunda, değere göre ... Sulh Hukuk ve ya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Tapu Kadastro Müdürlüğü ve ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Hükmüne uyulan 04/05/2010 tarih ve 2010/4459 E. - 5859 K. sayılı bozma kararında "Mahkemece 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerine göre gerçek kişiler yönünden imar, ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hakkında ...den delilleri ve savunması sorularak tüm deliller araştırılp ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava konusu ... köyü 101 ada 5434 sayılı parsele yönelik davanın reddine, dava konusu parselin orman niteliğinde ... adına tapuya tesciline, 03.11.2010 tarihli krokide yeşile taralı 25927,80 m² kısım hakkında tespit tutanağı düzenlenmediğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ..."ın temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/04/2011 tarih ve 2011/1665- 4932 E. K. sayılı ilâmıyla "Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına," karar verilmiştir.
    Davacı gerçek kişi vekili tarafından kararın düzeltilmesini istemesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/02/2012 tarih ve 2012/788 E. - 1403 K. sayılı kararıyla onama kararı kaldırılarak hüküm bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın tarım arazisi olduğu açıklanmış, orman bilirkişi raporunda ise 1960 ve 1990 tarihli memleket haritalarında ibreli ağaç rumuzunun bulunduğu açık alanda yer aldığı, eğiminin % 5-8 civarında olduğu ve eylemli meşelik olduğunun ifade edilmesi üzerine yazılı şekilde karar verilmişse de; sözü edilen memleket haritalarının yapımına esas alınan, 1958 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafları ile özellikle de yeni tarihli olan hava fotoğrafları stereoskopik yöntemle incelenip dava konusu parselin konumunun ve niteliğinin belirlenmediği, 1969 tarihli hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapıldığı, zilyetlik konusunda bilirkişi ve tanık beyanlarının bu resmi belgelerle denetlenmediği gibi, taşınmazda bulunduğu bildirilen meşe ağaçlarının sayısı, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı da gösterilmemiştir. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz." denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ..."ın davasının reddine, asli müdahil ... Yönetiminin davasının kabulüne, 101 ada, 5434 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile bu taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının hak iddia etmiş olduğu ve 03/11/2010 havale tarihli fen bilirkişi raporunda yeşil renkle gösterilen 25927,80 m²"lik kısım yönünden daha önce mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilmiş olduğu ve bu görevsizlik kararına istinaden ... Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olduğu anlaşıldığından bu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraza ilişkidir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. madde hükmüne göre yapılmıştır
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi