3. Hukuk Dairesi 2014/4735 E. , 2014/11229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KIRIKKALE 2.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2013/477-2013/653
Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 2004 yılında boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiği ve lehlerine nafakaya hükmedildiğini; bilahare Kırıkkale Aile Mahkemesince müvekkili lehine hükmedilen nafakanın 150 TL"ye müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın ise 60 TL"ye yükseltildiğini, aradan uzunca bir zaman geçtiğini ve çocuğun ihtiyaçlarının arttığını belirterek, müvekkili için takdir edilen 150 TL yoksulluk nafakasının 700 TL"ye 60 TL olan iştirak nafakasının ise 500 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafaka miktarının yüksek olduğunu kendisinin yeniden evlendiğini ve çocuklarının olduğunu şayet nafakalar arttırılacaksa tefe tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı asil için takdir edilen aylık 150 TL yoksulluk nafakasının aylık 240 TL"ye çıkarılmasına; müşterek çocuk Havva Sadiç için takdir edilen 60 TL iştirak nafakasının aylık 150 TL"ye çıkarılmasına karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir.
TMK. 176/4. maddesine göre; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Aynı şekilde 331. madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”.
Yine sözkonusu Kanunun 182/2 maddesinde ise; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.
Somut olayda; tarafların Kırıkkale Aile Mahkemesi"nin 24.02.2004 tarih ve E.2003/356-K.2004/89 sayılı kararı ile boşandıkları davacı ve müşterek çocuk lehine ayrı ayrı 60 TL nafakaya hükmedildiği, bilahare davacı tarafından nafakaların arttırılması talebiyle dava açıldığı ve yapılan yargılama neticesinde Kırıkkale Aile Mahkemesi"nin 25.04.2005 tarih ve E.2005/110-K.2005/329 sayılı kararı ile davacı için takdir edilen 60 TL nafakanın 160 TL"ye yükseltilmesine müşterek çocuk için takdir edilen 60 TL nafakanın 150 TL"ye yükseltilmesine karar verildiği bu kararın 11.11.2005 tarihinde kesinleştiği; ancak eldeki davada davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile müvekkili için takdir edilen 150 TL yoksulluk nafakasının 700 TL"ye, 60 TL olan iştirak nafakasının ise 500 TL"ye yükseltilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, dava dilekçesinde belirtilen talep ile bağlı kalınarak davacı için takdir edilen aylık 150 TL yoksulluk nafakasının aylık 240 TL"ye çıkarılmasına; müşterek çocuk Havva için takdir edilen 60 TL iştirak nafakasının aylık 150 TL"ye çıkarılmasına karar verilmiş ise de; iş bu davadan önce davacı tarafından nafakaların arttırılması talebiyle Kırıkkale Aile Mahkemesi"nin 2005/110 esas sayılı dosyasında açılmış olan davada mezkûr Mahkemenin 25.04.2005 tarih ve 2005/329 sayılı kararı ile "davacı için takdir edilen 60 TL nafakanın 160 TL"ye müşterek çocuk için takdir edilen 60 TL nafakanın 150 TL"ye yükseltilmesine" karar verilmiş ve bu karar 11.11.2005 tarihinde kesinleşmiş olduğundan artık davacı ve müşterek çocuk yönünden önceki hüküm ile belirlenen nafaka miktarının davacı taraf lehine kazanılmış hak doğurduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece, Kırıkkale Aile Mahkemesi"ni 25.04.2005 tarih ve 2005/329 sayılı kararı ile hüküm altına alınarak kesinleşen artış miktarı dikkate alınmak suretiyle; nafakaların niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliğine ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı TÜFE artış oranı; TMK"nın 4.maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesi birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken kazanılmış hak ihlal edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.