Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/13854
Karar No: 2007/1530
Karar Tarihi: 08.02.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/13854 Esas 2007/1530 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/13854 E.  ,  2007/1530 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      : Şarkikaraağaç Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih                : 02.05.2002
    No                    : 335-97  

    Davacı,  murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan T.K. İnş. Tah. San. Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dava, iş kazası sonucu öldüğü iddia olunan sigortalı S.T."un hak sahibi olan davacıların maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı şirkete ait işyerinde çalışan sigortalının kanaleti vince bağladığı ve kancanın zincirden çıkmaması için tuttuğu sırada davalı vinç operatörü M. Ç."in vinç ile kanaleti  kaldırması sırasında vincin bomunun yukardan geçen elektrik nakil hattına değmesi sebebi ile sigortalının elektrik akımına kapılarak öldüğü, ancak iş kazasından  Sosyal Sigortalar Kurumunun haberdar edilmediği, hak sahibi davacılara Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı Yasa"nın 65. maddesine göre ölüm sigorta kolundan aylık bağlandığı anlaşılmaktadır.
    506 sayılı  Yasa"nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını  en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın  iş  kazası sayılıp sayılmayacağı  hakkında gerekirse   Kurum’ca soruşturma  yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere  yazı ile bildirileceği,  ilgililerce  yetkili mahkemeye  başvurularak Kurum kararına  itiraz  olunabileceği,   itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale geleceği bildirilmiştir.  Öte yandan  Sosyal Sigortalar Kurumu  tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin  davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde  olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi  önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan  gelirin peşin sermaye  değerinin belirlenen tazminattan  düşülmesi gerektiği Yargıtay"ın  oturmuş ve yerleşmiş  görüşlerindendir. Somut olayda, Sosyal Sigortalar Kurumunun olaydan haberdar edilmediği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; hak sahibi davacılara iş kazasını Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbarda bulunmak, giderek iş kazasının tesbiti davası açmaları için önel vermek, tesbit davasını bu dava için bekletici mesele yaparak çıkacak sonuca göre karar vermektir.
    Mahkemece, açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2-Diğer yandan Borçlar Kanununun 53. maddesine göre hukuk hakimi kusur olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun takdiri ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değildir.Ancak Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararındaki, fiilin hukuka aykırılığını ve iliyet bağını saptıyan maddi olaya ilişkin kabul, hukuk hakimini de bağlar. Olayla ilgili açılan ve Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesinde görülen kamu davasında alınan 18.09.1995 tarihli bilirkişi raporunda işyeri şantiye şefi A.K."ın 2/8, inşaat çavuşu F.T."ın 2/8, vinç operatörü M.Ç."in 4/8 oranında kusurlu oldukları sigortalının ise kusurunun bulunmadığı bildirilmiştir.
    Dava olayın  iş kazası olduğu iddiasına dayalı olup, iş hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme(koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için  gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu"nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
    İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre,  işyerinde  uygulanması  gereken  İşçi  Sağlığı  ve  İş  Güvenliği  Tüzüğü"nün  ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. 
    Mahkemece ceza yargılaması sırasında düzenlenen kusur raporu esas alınarak kusurun aidiyet ve oranları belirlenmiştir. Hükme dayanarak alınan bilirkişi raporunda ise ; bilirkişinin, İş Kanunun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanunun 77. maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.    
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin özellikle inandırıcı güç ve nitelikte olmayan 77. maddenin öngördüğü koşulları içermeyen ve ceza davasında taraf olmadığından davalı işvereni de bağlamayan kusur raporu hükme dayanak yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasıda usul ve yasaya aykırı olup kabul şekli bakımından bozma nedenidir.
    O halde, davalı şirketin bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin maddi tazminatın hesabına ve manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılardan T.K. İnş. Taah. San.Tic. A.Ş."ye iadesine, 08.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi