21. Hukuk Dairesi 2006/15885 E. , 2007/1614 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Çorum İş Mahkemesi
Tarih : 27.06.2006
No : 229-703
Davacı, davalı işveren nezdinde 01.09.1994-1998 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, T.T. Bankası A.Ş.’nin Ç. Şubesinde 1.9.1994-15.9.1998 tarihleri arasında geçen ve kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği göz önünde tutularak gerektiğinde, doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirmek suretiyle bir sonuca gitmesi gerekirken, istemi reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Somut olayda davacının, T. T. Bankası A.Ş.’nin Ç. Şubesindeki 1.9.1996-30.4.1997 ve 1.2.1998-15.9.1998 tarihleri arasındaki çalışmalarının Kuruma, davalı Banka’nın temizlik işlerini ihale ile alan D. Ltd. Şti ve T. Ltd.Şti tarafından bildirildiği ve davacının tespit istediği dönemde başka bir işyerinden çalışmasının Kuruma bildirilmediği ve fiili çalışma kanıtlanırsa hak düşürücü sürenin dava tarihi itibariyle geçmemiş olacağı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Mahkemece ifadeleri dikkate alınmayan davalı Banka personeli olan tanıklardan U.U., F.G. ve M.Y. davacının ihtilaflı dönemde aralıksız çalıştığını, çay servisi, temizlik işleri ve hatta çek tahsilatı yaptığını doğrulamıştır. Ayrıca 1.9.1996 ve 1.2.1998 tarihli işe giriş bildirgelerindeki sigortalı imzaları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacıya ait olmadıkları saptanmıştır. Bu durumda yapılacak iş, işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı davacıyla aynı dönemde çalışmış diğer tanıklar saptanarak, gerekirse benzer veya komşu işyerlerinin bordrolarında kayıtlı çalışanların kayıtları getirtilerek, bu tanıkların bilgilerine başvurmak ve tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre Kuruma eksik bildirilen çalışma süresi varsa, bu sürenin tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 8.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.