17. Ceza Dairesi 2017/4538 E. , 2018/17121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık hakkında daha önce Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/05/2012 tarih, 2011/402 Esas ve 2012/270 Karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden kasten bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak hükmün açıklandığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki 1 numaralı bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ve kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen sanığın denetim süresi içerisinde işlediği ve mahkum olduğu kasıtlı suç nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün değiştirilmeden aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, mahkemece ancak CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkında koşulların varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği, ancak sanığa önceki hükümde herhangi bir yükümlülük yüklenmediği, bu durumda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının bu kez para cezasına çevrilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın 16.12.2011 tarihinde yakalandığında müştekiye ait ayakkabının ikametinde olduğunu söyleyerek kolluk görevlilerine teslim ettiği, böylelikle zararın soruşturma aşamasında tazmin edilmiş olduğu ve müştekinin sanık hakkında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakati olduğu dikkate alındığında, sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden aynı Yasa"nın 168/2. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsamında hak yoksunluklarına ilişkin hükmün yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 27.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.