21. Hukuk Dairesi 2006/4206 E. , 2007/1664 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 1. İş Mahkemesi
Tarih : 22.02.2006
No : 586-48
Davacı, isteğe bağlı sigorta hakkının iade edilmesini, isteğe bağlı SSK. ödemeleri bitince emekli olduğu tarihten itibaren emekli maaşlarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm davalı SSK vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2- Dava, davacının 21.09.1998-26.11.2004 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tesbiti ile 21.09.1998-03.10.1998 ve 22.12.1999-31.12.1999 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılığının iptali, 26.11.2004 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti ile dava tarihine kadar birikmiş aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 21.09.1998-08.12.1999,09.12.1999-31.08.2003, 01.09.1993 tarihinden dava tarihi olan 07.03.2005 tarihine kadar 506 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbitine 01.12.1996-20.09.1998 tarihleri arasındaki sigortalılık yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı yaşlılık aylığına hak kazanamadığından bu yöne ilişkin istemin reddine karar vermiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 05.05.1975-18.01.1989 tarihleri arasında 1254 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının bulunduğu, 28.11.1996 tarihli dilekçesi üzerine 01.12.1996 tarihi itibariyle isteğe bağlı sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, 011051689.06 nolu işyerinde 21.09.1998-03.10.1998 tarihleri arasında 12 gün, 51038765.06 nolu işyerinden 09.12.1999-31.12.1999 tarihleri arasında 23 gün çalışmasının bildirildiği, davalı Kurumca isteğe bağlı sigortalılığının çalışmaya başladığı 21.09.1998 tarihi itibariyle iptal edildiği 29.01.1997 ve 28.02.1997 tarihlerinde prim ödendiği, 29.08.2003 tarihli dilekçe ile 4958 sayılı Yasa"nın geçici 1/K maddesi gereğince borçlarının yapılandırılması talebi üzerine davalı Kurumca 09.12.1999 tarihine kadar olan prim ve gecikme zammı borcunun taksitlendirildiği ve 28.10.2003-07.09.2005 tarihleri arasında taksitler halinde toplam 2.372.72 YTL. ödediği anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasa"nın 85. maddesine göre, malullük yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için isteğe bağlı olarak devam edeceğini belirten bir yazı ile Kurum"a müracaatta bulunmak, müracaat tarihinden önce 506 sayılı Yasa’ya göre tescil edilmiş olmak, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışmamak ve buralarda kendi çalışmalarından dolayı aylık bağlanmamış olmak, her yıl için 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek şarttır.
Ne varki isteğe bağlı sigortalı olmak için bir yazı ile Kurum"a müracaatta bulunmak şartı geçerlilik koşulu olmayıp ispat koşuludur. Sigortalı müracaatta bulunmamakla birlikte düzenli olarak prim ödemişse primlerini ödediği dönem için isteğe bağlı sigortalı olma iradesini açıklamış, başka bir anlatımla isteğe bağlı sigortalı olmak istediği “ icapta bulunduğu “ Sosyal Sigortalar Kurumunca da primler tahsil edilip kullanılmak suretiyle isteğe bağlı sigortalı olma iradesinin kabul edildiği böylece icap ve kabul ile isteğe bağlı sigortalı olma işleminin tamamlandığının kabulü gerekir. Yazılı müracaatın bulunmadığı durumda uzun süre prim ödemeyip 506 sayılı Yasa’ya 4958 sayılı Yasa ile eklenen geçici 85. maddesi gereği geriye doğru Kurumca prim tahsil edilmesinin de sigortalı olmadığı süreler yönünden davacı yararına kazanılmış hak yaratmayacağı da gözetilmelidir.
Sosyal güvenliğe ilişkin haklar kamu düzenine ilişkin olup bu haklardan feragatle dahi vazgeçmek mümkün değildir. Öncelikle belirtilmelidir ki zorunlu sigortalılıkla isteğe bağlı sigortalılığın çakışması durumunda aslolan zorunlu sigortalılıktır. Çakışan isteğe bağlı sigortalılık yok sayılır. Çakışmayan isteğe bağlı sigortalılık geçerlidir. Bu gibi durumlarda çakışan isteğe bağlı sigortalılıkta sadece çakışan bölüm iptal edilerek geriye kalan isteğe bağlı sigortalılığa geçerlik tanınmak gerekir. Zorunlu sigortalılık dışında isteğe bağlı sigortalılığın geçerli olabilmesi içinde 506 sayılı Yasa’nın 85.maddesi gereği sigortalılık iradesini bildirmesi veya prim ödemelerini düzenli yapması gerekmektedir.
Somut olayda davacı gerek 21.09.1998-03.10.1998 gerekse 09.12.1999-31.12.1999 tarihleri arasındaki SSK."na tabi zorunlu sigortalı olarak çalışmalarının bitmesinden sonra isteğe bağlı sigortalı olması yönünde yazılı talepte bulunmadığı gibi prim ödemek suretiyle de isteğe bağlı sigortalı olma iradesinide ortaya koymamıştır.2003 yılında geriye yönelik olarak toplam prim ödemiş olması davacıya 03.10.1998 tarihinden sonraki süre için isteğe bağlı sigortalılık hakkı vermeyecektir.
Ancak davacı 21.09.1998-03.10.1998 ve 09.12.1999-31.12.1999 tarihleri arasındaki çalışmalarının gerçek bir çalışma olmadığını ileri sürmüş, mahkemece 111051689 nolu işyerinden verilen 21.09.1998 tarihli giriş bildirgesindeki imzanın aidiyeti konusunda inceleme yapılarak 21.09.1998-03.10.1998 ve 09.12.1999-31.12.1999 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılığa geçerlilik tanınmamıştır.
Sosyal güvenlik sistemimize göre; çalışanlar muhtelif gruplarda toplanmak suretiyle her bir topluluk için belli sosyal güvenlik kuruluşları öngörülmüştür. Kişiler; gerçek çalışma statü ve koşullarına göre, bu kurumlardan birisinin kapsamına iradelerine bakılmaksızın, girerler ve o kurumun sigortalısı olurlar. Nitekim 506 sayılı yasada kimlerin yasa kapsamında olduğu ikinci maddesinde ortaya konmuş, koşulları belirlenmiştir. Giderek, kimlerinde yasa kapsamına girmeyeceği kapsamlı biçimde üçüncü maddede açıklanmıştır.
Her sosyal güvenlik yasası kendi kapsamı ve alanını belirlemiş, sigortalıları kendi bünyesinde tutmak istemiştir. Kuşkusuz, bir sistemden diğerine geçiş mümkün olup, bu geçişin muvazaa veya yapay bir geçişe, dahası, yasaya karşı hileyi amaçlayan bir olguya dayanmaması gerekir.
MK.’nun 2.maddesinde ifadesini bulan evrensel nitelikte dürüstlük kuralları, bu tür bir eyleme engel olduğu gibi Anayasal Sosyal Güvenlik sistemimizi oluşturan sosyal sigorta yasaları da kabul ettikleri temel ilke ve esaslarıyla buna müsait değildir.
Davacının 111051689 ve 51038765.06 nolu işyerinden bildirilen çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma bildirilmiş ve bildirime uygun olarak ta primleri ödenmiştir. İşe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerekir. Dosya içeriğinden 21.09.1998-03.10.1998 ve 09.12.1999-31.12.1999 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmaların gerçek çalışma olgusuna dayanmadığının, davacı tarafça eşdeğer belgelerle kanıtlanamadığı görülmektedir.
Davacının 28.10.2003-07.09.2005 tarihleri arasında prim ödemesi bulunduğundan mahkemece davacının 01.11.2003 tarihi ile dava tarihi olan 07.03.2005 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun kabulüne karar verilmiş olması doğru ise de salt 21.09.1998 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olmamasının bu çalışmaların gerçek olmadığı anlamına gelmeyeceği ve bu çalışmaların bitiminde davacının prim ödemesinde bulunarak isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koymadığı düşünülmeksizin davacının 21.09.1998-30.10.2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.