4. Hukuk Dairesi 2012/2255 E. , 2013/1725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, .... 2. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olup, bu mahkemede görülmekte olan eski .... başkanının öldürülmesi ile ilgili davanın 01.12.2010 tarihli duruşmasında, zamanaşımı nedeni ile davanın ortadan kaldırılması kararı verilmesi üzerine, davalı avukatın duruşma çıkışında " .... Bunun hesabını soracağım. Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde tazminat davası açacağım. Şerefsiz." diyerek hakaret ettiğini, ertesi gün ..... televizyonunda yapılan programa telefonla bağlanarak "Zamanaşımı diye bir şey yok. O şerefsizlik. Ahlaksızlık yapıyorlar. İnsanlık suçlarında zamanaşımı işlemez kızım. Ahlaksızlık yaptığı o davayı 30 yıl geciktiren şerefsiz ... bir iki ay sonra emekli oluyor. Ben de onun anasını, avradını, kızını öpeceğim iki ay sonra." diyerek hakaret ettiğini, aynı sözlerin ana haber bülteninde de yayınlandığını, onuru, şerefi ve haysiyetinin defalarca tekrarlanan hakaret ve saldırı ile zarara uğradığını belirterek 40.000 TL manevi tazminat ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya sarf ettiği dava konusu sözlerden dolayı özür dilediğini, hadisenin kendi boyutları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, davalının 30 yıllık davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle derin teessürünün nazara alınması gerektiğini, istenilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, istem kısmen kabul edilerek 7.000.00.TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu 58. maddesi (E. Borçlar Yasası"nın 49. maddesi) Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı
verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nısfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayın oluş şekline, eylemin ağırlığına ve ısrarla sürdürülmüş olmasına göre ve yukarıda sayılan prensipler birlikte gözetildiğinde davacı lehine hükmolunan 7.000.00.TL manevi tazminat miktarı azdır. Davacı lehine daha fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.