Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/14175
Karar No: 2007/1692

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/14175 Esas 2007/1692 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/14175 E.  ,  2007/1692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 22/06/2006
    NUMARASI : 394-549

    Davacı,  iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kısmen  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından  temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm,  davalıların ise diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı işçinin maddi zararının giderilmesi  istemine ilişkindir.
    Davacının, davalılardan S. E. D. A.Ş."nin işçisi olup olay günü işyerinin motorsikletli kuryesi olarak görevli olarak bir paketi müşteriye teslim edip, motorsiklet ile işyerine dönerken karşı yönden gelen diğer davalı F. Ç."ın kullandığı otomobilin çarpması sonucu kazaya uğrayıp % 13 oranında malul kaldığı, mahkemenin Yargıtay onayından geçmiş 05.11.2003 tarih 2003/1742 sayılı kararıyla olayın iş kazası olarak kabul edildiği, trafik kazası tutanağında, otomobil sürücüsü davalı F.Ç."ın aslı kusurlu olduğunun belirtildiği, iş güvenliği uzmanlardan alınan bilirkişi  raporunda ise, davacı ile davalı işveren S. E. D. A.Ş."nin kusursuz olduklarının, davalı  otomobil sürücüsü F.Ç."ın ise % 100 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
    İstihdam edenin sorumluluğu için, istihdam edenle istihdam olunan arasında çalıştırma ve  bağımlılık ilişkisinin bulunması, zararın hizmetin ifası sırasında ve hizmetle ilgili olarak oluşması, eylemin hukuka aykırı olması ve eylem ile zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir.
    Somut olayda, davacıdaki zararın üçüncü kişinin kusurlu davranışı sonucu oluştuğu açık olup, mahkemece nedensellik bağının kesilmesi  nedeniyle istihdam eden durumdaki davalı şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğinin düşünülmemesi  hatalı olmuştur.
    3- Davacı maddi zararının giderilmesi istemiyle dava açmış, yargılama sırasında ıslah ile maddi tazminat talebini artırmış ve ayrıca manevi tazminat isteminde de bulunmuştur.
    Mahkemece, manevi tazminata ilişkin açılmış bir dava olmadığı halde, ıslah dilekçesi ile manevi  tazminat  istemi  dikkate alınarak,  manevi  tazminatın kısmen kabulüne  karar verilmesi yanlıştır.  H.U.M.K."nun  83.  ve  devam   maddelerinde   düzenlenmiş   olan    ıslah     müessesesi,
    mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemelrin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur.
    Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Bu nedenle " davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine" şeklinde karar verilmesi gerekirken  davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek söz konusu ıslaha değer verilmesi doğru bulunmamıştır.
    Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların  manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.02.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi