3. Hukuk Dairesi 2014/4751 E. , 2014/11609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2012/696-2013/329
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, elektrik abonesi olduğunu, aboneliğin bulunduğu yeri bağ evi olarak kullandığını, elektrik saatinin fazla elektrik sarfettiğini farketmesi üzerine davalı kuruma bildirdiğini ve sayacın kontrol edilmek üzere davalı kuruma teslim edildiğini, ancak davalı kurum tarafından hakkında 6.463,00 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, davalı kuruma borcu olmadığını ileri sürerek, 6.463,81 TL fatura bedelinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ticarethane abonesi olduğunu, seracılık yaptığını, davacının sayacın bozuk olduğunu bildirmesi üzerine sayacın sökülüp kontrol edildiğini, kontrol sonucu sayacın normal olduğunun tespit edildiğini, tahakkukun doğru yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte davacının, davalıya dava konusu döneme ilişkin tahakkuk ettirilen ödeme tutanağından dolayı 1.630,8 TL borçlu olduğunun tespitine, bu miktar dışındaki miktar yönünden ise borçlu olmadığı talebinin reddine, ayrıca davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı hakkında tahakkuk eden fatura bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 10.08.2007 tarihli abonelik sözleşmesi bulunduğu, davacının davalı kurumun 6250 nolu ticarethane abonesi olduğu, davacıya ait sayacın kontrol edilmek üzere 01.07.2011 tarihinde davalı kuruma teslim edildiği ve bu tarihte yeni sayaç takıldığı, Tedaş"ın 22.09.2011 tarihli yazısından anlaşıldığı üzere, sökülen eski sayacın yapılan kontrolde normal olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği, davacı aleyhine davalı kurum tarafından 2011/02-04-05-06-09- dönemlerine ilişkin toplam 6.463,81 TL borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece 29.06.2012 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanık İbrahim Halil Ertürk, alınan beyanında, davacının komşusu olduğunu, Gaziantep merkezde oturduğunu, davaya konu sayacın bulunduğu eve, davacının yazın hafta sonları, pazar günleri geldiğini, gece kalmadan gittiğini, kışın gelmediğini, sayacın evde kullanıldığını, bahçenin normal musluk suyu ile sulandığını beyan ettiği, keşfe katılan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 01.07.2012 tarihli Bilirkişi Raporunda, evde bulunan eşyaların buzdolabı, lamba ve şofben olduğunun belirtildiği, 6250 numaralı mesken aboneliğinde, keşif tarihindeki fiatlar geçerli olmak üzere cezasız, KDV ve yasal vergiler ilave edilmeden, davacının elektrik tüketiminin ihtilaflı dönemde (eski sayacın takıldığı 10.08.2007 tarihi ile eski sayacın söküldüğü 25.07.2011 tarihleri arası 47,5 aylık dönem) 995,96 TL olduğunun belirtildiği, davalı vekilinin rapora itirazı üzerine düzenlenen 29.03.2013 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda ise, abone grubunun ticarethane olduğu belirtilerek, davacının davalıya olan borcunun gecikme cezası, KDV ve yasal vergiler dahil toplam 1.630,8 TL olduğu kanaatine varılmış ve mahkemece 29.03.2013 tarihli Ek Bilirkişi Raporu hükme esas alınmıştır.
Davalı vekilinin yargılama sırasındaki cevap ve savunmalarında, sayacın mahkemece incelettirilmesine, davacının seracılık yaptığına ilişkin beyanının dikkate alınmadığı, bu yönde herhangi bir rapor alınmadığı ve araştırma yapılmadığı, 29.06.2012 tarihli keşif zaptında, dava konusu yere ilişkin fotoğraf çekilmediği, mahkeme gözleminin keşif zaptında yer almadığı, keşfe katılan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda da sadece eve ilişkin tespitlerin yapıldığı anlaşılmakta olup, gerek mahkemece yapılan keşfin gerekse keşif sonrası düzenlenen Bilirkişi Raporlarının taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı ve hükme esas alınamayacağı anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, öncelikle sayacın bozuk olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılması, davalı vekilinin davacının seracılık yaptığına ilişkin savunması da dikkate alınarak, önceki bilirkişiler dışındaki elektrik mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişi refakatinde yeniden keşif yapılması ve keşif zaptında mahkeme gözleminin de yer alması, keşfe konu yerin bilirkişiler tarafından fotograflarının çekilmesi, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, davacının ticari abone olduğu hususu da dikkate alınarak, hesaplama içeren Bilirkişi Raporu alınması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yetersiz bilirkişi raporu ve tanık beyanı doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.