16. Hukuk Dairesi 2020/3694 E. , 2021/1293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Orta Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttiği taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 09.10.2013 tarihli rapor ve haritada 2412,989 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 25.12.2014 tarih ve 2014/20063 Esas, 16198 Karar sayılı ilamı ile ... ile ... Başkanlığı"nın davaya dahil edilmediği ve taraf teşkili sağlanmaksızın esas hakkında hüküm kurulamayacağına değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 09.10.2013 tarihli rapor ve haritada 2412,989 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne 2412,989 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, çekişmeli taşınmaz 1982 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında orman olarak tespit harici bırakılmış olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1950 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunduğu, daha sonra 14/06/1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması yapıldığı, 2012 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca kullanım kadastrosunun yapıldığı, yine taşınmazın 01.09.2009 tarihinde 1/1000 ilave revizyon imar planı ve 26.05.2009 tarihinde 1/25000 ...,... Turizm Merkezi çevre düzeni planı yapıldığı anlaşılmış olduğu halde; mahkemece bu çalışmalara ait bilgi, belge ve tutanaklar dosya arasına alınmadan, taşınmazın bu çalışmalardan hangisine tabi olduğu ve bu çalışmalara göre konumu da belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Yapılan keşfe katılmayan orman bilirkişisinden rapor alınmış, en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritası ile dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi dönemlere ilişkin en az üç adet hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek streoskopik hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmamıştır. Çekişmeli taşınmazı dıştan çevreleyen komşu parsellerin varsa tapu kayıtları, kadastro tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilerek mahalline uygulanarak bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmemiş, ziraatçi bilirkişisinden taşınmazın evveliyatının ne olduğu ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, toprak yapısını, eğimini, bitki örtüsünü tarımsal niteliğini ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, ekonomik amaca uygun tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını, zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadığı gibi ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın 1000 metrekarelik bölümünün tarımsal arazi vasfında olmadığı belirtildiği halde bu bölüm fen bilirkişi raporunda gösterilmeden mahkemece, taşınmazın tamamı yönünden davacı lehine hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme, hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan tüm orman tahdit ve kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği; çekişmeli taşınmazı ve komşularını gösterir tesis kadastrosu ve karar tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan 22/2-a çalışması sonucunu oluşan paftaları; taşınmaza bulunduğu bölgede kaç tane imar çalışması yapıldığı araştırılarak imar planlarına ilişkin bilgi ve belgeleri; yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden, şayet dava tarihinden önce imar çalışması varsa imar tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu, imar planı ile 22/2-a çalışması sonucu oluşan çapı genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; varsa, çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki, tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı; keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa"nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas, Karar; 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas, Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa"nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.