3. Hukuk Dairesi 2014/4779 E. , 2014/11613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURSA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2012
NUMARASI : 2011/962-2012/2960
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların kardeş olduklarını, babalarından kalan taşınmazlara iştirak halinde malik olduklarını, davacının taşınmazlarla ilgili veraset ilişiğini kesebilmek için vergi dairesine gittiğinde H.. Ş.. adına kayıtlı 16 V 9447 plakalı aracın borcu olan 3.189,05 TL yi ödemek zorunda kaldığını, bu borç ödenmeden kendisine veraset ilişiği kesme belgesinin verilmediğini, davacının ödediği miktarın davalıdan tahsili için Bursa 12. İcra Müdürlüğü"nün 2010/19466 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile davalıdan % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı adına vergi dairesinde ödeme yaparak davalıyı zarara uğratttığını, ödeme sonrası çıkan aftan davalının yararlanmasını engellediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından ödenen toplam 3.189,05 TL borç, tarafların murisi Ş. Ş."in borcu olarak kabul edilmiş ve davacının ödemiş olduğu miktarı, miras hissesi oranında davalıdan talepte bulunabileceği belirtilerek, davanın kabulü ile Bursa 12. İcra Müdürlüğü"nün 2010/19466 sayılı takip dosyasında itirazın kısmen iptaline, takibin 797,26 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda;
Dava konusu uyuşmazlık, davalıya ait borcun davacı tarafından ödenmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, tahsili talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden sözedilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
Borçlar Kanunu"nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Somut olayda; tarafların kardeş oldukları, tarafların murisi Ş. Ş."in 10.05.1988 yılında öldüğü, davacının murise ait gayrimenkullerin intikal ve satışında bir sakınca bulunmadığına ilişkin veraset ilişiği kesme belgesi almak için Bursa Vergi Dairesine gittiği, davalı H.. Ş.."e ait toplam 3.189,05 TL. borç ödenmeden veraset ilişiği kesme belgesinin davacıya verilmediği, bunun üzerine davacı tarafından davalının borcunun ödendiği, borcun davalıya ait olan 16 .. plakalı araca ait vergi borcundan ve davalı adına düzenlenen trafik para cezaları ile idari para cezasından kaynaklandığının dosya kapsamında bulunan makbuzlar ve davalının cevap dilekçesindeki beyanı ile sabit olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalıya ait olan ve davacı tarafından ödenen toplam 3.189,05 TL borcun, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya iadesi gerektiğinden, davacının talebinin kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından yapılan ödemenin tarafların murisi Şaban Şişek"in borcu olarak kabul edilmesi ve yazılı şekilde itirazın kısmen iptaline ilişkin hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.