Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/349
Karar No: 2020/3772
Karar Tarihi: 24.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/349 Esas 2020/3772 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2018/349 E.  ,  2020/3772 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... Madencilik yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı şirketler ile davacı arasında davalı müflis şirkete ait taşınmaz üzerine intifa hakkı tesisi ile bayilik ilişkisi kurulmasına dair protokol imzalandığını, protokol gereği intifa süresinin 15 yıl olduğunu ve bedelin bu süre üzerinden ödendiğini ancak davalı ... Nakliyattan kaynaklanan sebeplerle intifa ilişkisinin süresinden önce sona erdiğini ayrıca davalı şirketler arasında organik ve ticari bağ bulunduğunu ileri sürerek, toplam 259.921,70 TL intifa bedelinin 21/12/2012 tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar geçecek sürede değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, öncelikle davacıya davalı müflis şirket iflas idaresine başvurması için yetki verilmiş anılan şart sağlandıktan sonra davaya bu davalı yönünden kayıt kabul davası olarak devam edilmiş ve yapılan protokol ile davalılardan ... Nakliyata ait taşınmazlar üzerine davacı lehine 15 yıl süre ile intifa hakkı tanındığı ve 15 yıllık intifa bedeli olarak davacının davalı ... Nakliyata 419.873,50 TL ödeme yaptığı, ancak intifa süresi dolmadan intifa hakkının terkin edildiği, yapılan tespitlere göre kullanılmayan döneme ilişkin intifa bedelinin 269.442,46 TL olduğu, ancak davacı tarafça 259.921,70 TL talep edildiği gerekçesiyle, davanın davalı müflis şirket yönünden kabulü ile 259.921,70 TL alacağın davalının iflas masasına kayıt ve kabulüne, davalı ... Madencilik yönünden ise, intifa bedelinin bu davalıya ödenmediği, her iki şirketin bir kısım ortaklarının ve idarecilerinin aynı olmasının davalı ... Madenciliğin sorumlu tutulmasını gerektirmediği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
    Temel hukuk kurallarının en önemlilerinden bir tanesi alacak haklarının nisbiliği ilkesidir. Alacak hakkı ancak hukuki ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Kural olarak borç ilişkinin dışında bir başka gerçek ya da tüzel kişiye karşı borç ilişkisinden doğan alacak hakkı ileri sürülemez. Ticaret şirketlerinde ise sınırlı sorumluluk ilkesi ayrı ve bağımsız malvarlığı oluşumunu yaratmaktadır. Tüzel kişi ile ortakları arasında malvarlığı ile sorumluluk ayrılmaktadır. Ticaret şirketlerinde sınırlı sorumluluk ya da ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için Kıta Avrupası ve Anglo-Sakson hukuk sistemlerinde “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” geliştirilmiş ve tüzel kişiliğin arkasına sığınarak durumu kötüye kullanan ortakları veya kardeş şirketleri sorumlu tutma imkanı getirilmiştir. Teorinin amacı, hakkaniyet gerektirdiği zaman tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılmasının önlenmesidir. Teorinin uygulanmasının yasal dayanağı olarak dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağını düzenleyen MK’nın 2. maddesi kabul edilmektedir.
    Tüzel kişiliğin varlığı asıl olup borcun yükümlüsü olan bir tüzel kişilik bulunmakta iken bu tüzel kişiliğin malvarlığının alacaklılarının zararına olarak kötüye kullanılması durumu iddia edilip kanıtlanmadığında şirketin ortaklarına ya da başka bir şirkete karşı bu borçtan dolayı yönelinemeyecektir. Ancak tüzel kişiliğin kötüye kullanıldığı bazı istisnai hallerde tüzel kişilik perdesi aralanmak suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu cihetine gidilebilecektir.
    Teorinin uygulanması sonucunda, tüzel kişiliğe hukuken tanınan kişilik tamamen ortadan kaldırılmamakta, sadece somut olaya özgü olarak istisnaen mutlak olan şahıs ve mal ayrılığı ilkesi uygulanmamaktadır.
    Somut olayda, davalı şirketlerin yönetici ve ortaklarının aynı kişiler olması, davalı şirketler arasında organik bağ bulunması ve davalı müflis şirkete ait taşınmaz üzerine kurulacak petrol istasyonunda davalı ... Madenciliğin bayilik üstlenmesi yukarıda açıklanan ilke uyarınca, davalı ... Madencilik A.Ş.’nin de dava konusu alacaktan sorumlu tutulmasını gerektirdiğinden, mahkemenin aksi yöndeki gerekçesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi