Davacı,  sağlık harcamalarıyla ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine,fazladan yatırılan primin yasal faizleriyle tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı; davalı Kurum"a  sağlık harcaması borcu olmadığının tesbiti ile fuzulen ödediği harcama bedelinin ve 2926 sayılı Yasa"ya göre sigortalı sayılmadığı dönemdeki fazladan ödediği primlerin iadesine talep etmiştir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Davacı 01.03.2000-23.09.2004 tarihleri arasında; 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak; primlerini düzenli ödemiş olup bu döneme ilişkin prim borcu bulunmamaktadır. Daha sonra 23.09.2004 tarihinde davalı kuruma başvurarak 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmak istemiş vergi kaydına istinaden geriye dönük olarak 27.09.2003 tarihi itibariyle tescil edilerek; dava tarihine kadar, geçmiş dönemi de kapsayacak şekilde primlerini düzenli olarak ödemiştir. Dava tarihine kadarki sürede, prim borcu olmadığı prim ekstresinden de anlaşılmaktadır.
Bu halde davacının 1479 sayılı Yasa"ya sigortalılığın başlatıldığı 27.09.2003 tarihinden sonra,27.09.2003-23.09.2004 tarihleri arasındaki sürede 2926 sayılı Yasa uyarınca tarım Bağ-Kur ve 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigorta primlerini mükerrer olarak ödediği sabittir.
Yersiz ödenen primlerin iadesine ilişkin 2926 sayılı Yasa"nın 38.maddesi, 4956 sayılı Yasa"nın 56. maddesi ile kaldırılmış aynı yasanın 54. maddesi ile eklenen Ek madde 3 gereğince 1479 saylı Yasa"nın 55. maddesindeki paralel düzenlemenin 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılar hakkında da uygulanacağı belirtildiğinden; davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığından yaptığı mükerrer prim ödemesinin 1479 sayılı Yasa"nın 55. maddesi gereğince iadesi gerekmektedir.
Öte yandan; davacı gerek 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı gerekse 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığına ilişkin primlerini düzenli ödemiş olduğundan; sağlık giderlerinden yararlanma hakkı vardır ve bu giderlerin ödenmesi konusunda bir sorumluluğu da bulunmamaktadır.
1479 sayılı Yasa"ya göre tescili gerçekleşmeden  2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının devam ettiği inancı ile düzenli prim ödeyen davacıdan davalı Kurumca, sağlık primlerini ödediği halde geriye yönelik sonradan 1479 saylı Yasa kapsamında sigortalı olması nedeniyle sağlık yardımlarının iadesinin talep edilmesi, sosyal güvenlik ilkelerine ve Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı iyiniyet kurallarına aykırıdır. Kaldı ki her iki yasaya tabi sigortalılık aynı sosyal güvenlik kurumuna bağlı olup; primlerinde ödenmiş olması nedeniyle; bir zararın doğduğundan da söz edilemez.
Bu nedenlerle; davacının mükerrer ödediği primlerin 1479 sayılı Yasa"nın 55. maddesi gereğince, yersiz alınan harcama bedelinin de iadesine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar  bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.