11. Hukuk Dairesi 2016/12976 E. , 2016/9298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/07/2016 tarih ve 2016/291-2016/289 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili, ihtiyati hacze konu senedin ....’da düzenlendiğini ve müvekkili borçlunun da yerleşim yerinin ... olduğunu, ihtiyati haczin yetkisiz mahkeme tarafından verildiğini, yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin ihtiyati hacze konu senetten dolayı hiçbir borcunun bulunmadığını, karşı tarafın kötüniyetli olarak senetteki boş kısımları doldurmak sureti ile borç yarattığını, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararını kaldırılmasını talep etmiştir.
Karşı taraf (alacaklı) vekili, ihtiyati hacze konu senette yetkili mahkemenin taraflarca belirlendiğini, mahkemenin yetkili olduğunu, ihtiyati hacze konu senedin geçerli olduğunu savunarak itirazın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ihtiyati hacze konu senedin tanzim tarihinin 15.10.1998 olduğu ve tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK 22. maddesi gereğince senet üzerinde belirtilen yetkili mahkemenin geçerli olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 448. maddesi gereğince talep konusu bononun tanzim tarihi itibariyle tamamlanmış işlem niteliğinde olduğu ve HUMK 22. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili temyiz etmiştir.
Talep, bonoya dayalı verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, ihtiyati hacze itiraz eden aynı zamanda yetki itirazında da bulunmuştur. Mahkemece, ihtiyati hacze konu bonoda belirtilen yetki şartının bononun tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK 22. maddesi gereğince geçerli olduğu ve bononun tanzim tarihi itibariyle ./..
tamamlanmış işlem sayılacağı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Ancak 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi gereğince, yetki sözleşmesinin, tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde geçerli olacağı belirtilmiş olup, yalnız tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilecektir. Ayrıca HMK’nın zaman bakımından uygulanmasını düzenleyen 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı belirtilmiştir. Şu halde, 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar, 1086 sayılı HUMK"a göre yargılaması başlanmış ve tamamlanmış usuli işlemleri etkilememek kaydıyla, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak olan işlemler yeni kanuna tâbi olacaktır. Başka deyişle HMK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 1 Ekim 2011 tarihinden sonra açılacak davalara 6100 sayılı HMK uygulanacaktır. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati hacze konu bononun taraflarının tacir olmadığının açık olması karşısında, bonoda belirtilen yetki sözleşmesinin talep tarihi itibariyle geçersiz olduğu ve yetki itirazının yerinde olduğu gözetilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati hacze itiraz eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.