3. Hukuk Dairesi 2014/4701 E. , 2014/11741 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MALATYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/8-2013/567
Taraflar arasında görülen hayvan tutucusunun sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı K.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesinde; davalıların buğday ekili arazilerine büyükbaş hayvanlarını bırakarak buğday ekili arazinin içerisinde otlattıklarını, buğday ürünlerinin bu hayvanlar tarafından yenildiğini ve yenilmeyen kısımında hayvanlar tarafından çiğnenerek tahrip edildiğini, hasılat yapamadığını ürün alamadığını, A. İlçe Jandarma komutanlığınca da mahallinde tespit yapılarak buna dair tutanak tanzim ettirildiğini, davalılar hakkında A. Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikat yapıldığını, sözkonusu tahkikat sonucunda hukuk mahkemelerinde tazminat davası açması gerektiği belirtilerek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, Malatya 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/141 D.iş. sayılı dosyası ile mahallinde tespit yaptırdığını, yapılan tespit sonucu meydana gelen zarar ve ziyanın 5.463,15 TL olduğunun tespit edildiğini, tespitle ilgili olarak toplam 600 TL masraf yaptığını, zararların karşılanması için davalılara yapmış olduğu tüm iyi niyet girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 600,00 TL tespit masrafı ile büyükbaş hayvan otlatma nedeniyle buğday ürünlerinde meydana gelen zarar ziyan bedeli olan 5.463,15 TL olmak üzere toplam 6.063,00 TL tazminatın hayvanları otlatma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı K.. B.. cevap dilekçesinde; davacının hasat döneminden önce tarlasının kuraklıktan dolayı verimsiz olduğunu ve buğdayın olmadığını, desteklemelerden yararlanmak için A. Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne yazılı dilekçe ile müracatta bulunduğunu, beyanla tüm iddiaları reddetmiş, davacının hasat döneminden bir kaç hafta önce A. İlçe Jandarma Komutanlığını arayarak tarlasına zarar verildiğini bildirdiğini, kime ait hayvanların yaptığını bildirmediğini ve kimsenin hayvanlarını tarlanın içerisinde yakalamadığını belirttiğini, ancak bir kaç gün sonra davacının tarlasına tekrar gittiğinde bir kaç tanesi şahsına ait olan hayvanlarını tarlasından bir kaç km uzakta merada yayıldığını görünce hayvanlarını sopayla döverek toplayıp köye götürerek ilgili karakolu arayarak tarlasının yiyen hayvanların bu hayvanlar olduğunu belirttiğini, davacının tarlasında hasadın yedirilmesi veya olmamasının hayvanları ile ilgisinin ve alakasının olmadığını belirterek davanın reddini beyan etmiştir.
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı K.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mevcut yargılama dosyasının tetkikinde; davacının ilk olarak jandarmaya tarlasındaki mahsulata zarar verildiğinden bahisle 16.08.2012 tarihinde müracatta bulunduğu; 17.08.2012 tarihinde davalılara ait hayvanların davacının tarlasında suçüstü yakalandığına dair tutanağın tutulduğu, bu hususa ilişkin mevcut yargılama dosyasında çelişkinin giderilmediği görülmüştür. Ayrıca davalının cevap layihasında geçen davacının kuraklık nedeniyle İlçe Tarım Müdürlüğüne başvurarak destekleme talebinde bulunduğuna ilişkin açıklaması doğrultusunda mevcut yargılama dosyasında herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Kabule göre de hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dekara ortalama net gelir hesaplaması yapılırken dekara ortalama masraf düşülmüş olmasına rağmen davacının toplam zararı hesaplanırken; davacının yaptığı toplam masraf yeniden değerlendirmeye alınmış; bu cihetle davacının elde edeceği net kar, 1.387,65 TL iken; davacının toplam yaptığı masraf elde edeceği gelirin 3 katına yakın biçimde 4.075,50 TL olarak hatalı hesaplanmıştır .
1-)Bu cihetle; mevcut yargılama dosyasında yukarıda arz ve izah kılınan çelişkiler, zabıt münzi tanıklar dinlenmek suretiyle giderilmeli ,davalının beyanları doğrultusunda İlçe Tarım Müdürlüğüne müzekkere yazılarak olay tarihi öncesinde davacının tarlasının verimsiz olduğu ve desteklemeden yararlanma istemine dayanak bir dilekçesinin bulunup bulunmadığı, davacıya 2012 yılında niza konusu gayrimenkuller yönünden yapılmış bir ödemenin bulunup bulunmadığı sorularak sübutun açıklığa kavuşturulması gerekirken; mevcut yargılama dosyasındaki yetersiz delillerle davanın kabülü cihetine gidilmesi isabetsizdir .
2-)HMK"nun 266. maddesi uyarınca "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir. Somut olayda da mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişiden alınan rapora göre karar verilmiştir. Ancak, bilirkişiden alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli nitelikte değildir.
Yerel mahkemece subüta kanaat getirilmesi halinde mahkemece, niza konusu alacağa ilişkin taraf ve Yargıtay denetimine uygun yukarıda arz ve izah kılınan çelişkiler giderilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2014tarihinde oybirliğiyle karar verildi.