3. Hukuk Dairesi 2014/4502 E. , 2014/11765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2013/242-2013/391
Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı A. Elekt.Dağ.A.Ş. ile ihbar olunan Bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 2634 sayılı Yasanın 16.maddesinde yeralan düzenlemeye rağmen davacının turizm işletme belgeli otelinin faturalarında sanayi yerine ticarethane tarifesi uyguladığını, 30/06/2009-06/2010 dönemlerine ait faturaların bu şekilde düzenlendiğini, elektriğin kesilmemesi için faturaların ödendiğini, fazlaya ilişkin hakların saklı olduğunu belirterek, 10.000.00 TL"nin ödeme tarihlerinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin; "...Dosya kapsamına göre, davacının sahibi olduğu Turizm işletme belgesi "Ç. Beach Otel"le ilgili elektrik tüketim faturalarının (30.06.2009 Haziran 2010) döneminde sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesinden tahakkuku yapıp davacıdan fazla bedel tahsil eden davalıdır. Her ne kadar dava konusu dönemi kapsayan Bakanlar Kurulu kararında tarifeler arasındaki farkın Kültür ve Turizm Bakanlığınca karşılanacağı belirtilmişse de eldeki dava istirdat talebine ilişkin olup, husumet fazla tahsilat yapana düşer.
Hal böyle olunca; istirdat talebinin muhatabının davalı olduğu dikkate alınarak işin esası incelenmelidir. Kaldı ki, davalının da davacıya ödemekle yükümlü tutulacağı bir miktar belirlenirse ilgili Bakanlar Kurulu Kararı gereği Kültür ve Turizm Bakanlığına rücu hakkı bulunmaktadır. Bu yön gözetilmeksizin verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir..." kararı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile ihbar olunan Bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
HUMK. 74.maddesinde; "Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir" düzenlemesi bulunduğu gibi;
HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde alacağın ödeme tarihlerinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği halde 17/03/2011 tarihli ıslah dilekçesinde davayı 42.628.40 TL ye ıslah ettiklerini belirtmekle yetinmiş herhangi bir faiz talebinde bulunmamıştır.
Davacı vekilinin yalnızca dava dilekçesinde faiz talebinde bulunduğu, ıslaha ilişkin dilekçesinde ise faiz talebinde bulunmadığı gözetilmeksizin mahkeme tarafından talebi aşar şekilde davacının alacağı olan 38.653.56. TL"nin 10.000.00 TL"sinin dava tarihinden kalanının ıslah tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesi anılan nedenlerle isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.