16. Hukuk Dairesi 2016/3768 E. , 2016/4057 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "öncelikle aktarılan davanın kapsamının, uzman bilirkişi ... tarafından düzenlenen harita ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek ve yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle çakıştırılmak suretiyle, duraksamasız belirlenmesi, 12.1.1979 tarihli senette imzası bulunanların yaşayıp yaşamadığı belirlenerek yaşayanların keşifte hazır edilerek dinlenilmesi, davacı tarafın tutunduğu 2.2.1926 tarih 15 sayılı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek, usulünce uygulanması, uzman bilirkişiden keşfi denetlemeye imkan verecek şekilde rapor alınması, dava konusu taşınmazların tapu kaydı ve satış senedi kapsamında kalıp kalmadığı, satışla birlikte zilyetliğin devredilip devredilmediği ve satıştan sonra sürdürülen zilyetliğin niteliğinin duraksamasız olarak saptanılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 119 ada 96, 97, 98 ve 99 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... mirasçıları ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Bu ilke kamu düzenine ilişkindir. Yukarıda özetlenen bozma ilamında; öncelikle aktarılan davanın kapsamının uzman bilirkişi ... tarafından düzenlenen harita ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek belirlenmesi, davacı tarafın tutunduğu 2.2.1926 tarih 15 sıra numaralı tapu kaydı ile davalı tarafın tutunduğu 12.1.1979 tarihli senedin kapsamının belirlenerek satışla birlikte zilyetliğin devredilip devredilmediği ve satıştan sonra sürdürülen zilyetliğin niteliğinin duraksamasız olarak saptanılması gereğine değinildiği halde, mahkemece aktarılan dava kapsamı yukarıda açıklandığı şekilde belirlenmemiş, keşif anında dinlenen yerel bilirkişiler davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uymadığını belirtmiş iseler de, tapu kaydının kapsadığı alan duraksamasız olarak saptanmamış, davalı tarafın tutunduğu senedin ise taşınmazlara uyduğunun beyan edilmesi karşısında fen bilirkişi aracılığıyla kapsamı net olarak belirlenerek senedin düzenlendiği tarih olan 1979 yılından sonraki zilyetlik durumu açıklığa kavuşturulmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; mahalinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte; aktarılan davanın kapsamı uzman bilirkişi Ahmet Budak tarafından düzenlenen harita ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi aracılığıyla duraksamasız belirlenmeli, davacı tarafın tutunduğu 2.2.1926 tarih, 15 sıra numaralı tapu kaydının kapsadığı alan Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi gereğince belirlenmeli, bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden davacı tarafa bu hususta tanık dinletme imkanı tanınmalı, çekişmeli taşınmazların tapu kaydı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tapu kaydının paylı olduğu da gözetilerek kayda dayanan tarafın kayıt maliki ya da malikleri ile akdi ya da ırsi ilişkisi saptanmalı, bundan sonra davalı tarafça dayanılan satış senedi yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle uygulanarak senedin kapsamı belirlenmeli, taşınmazların ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, satışla birlikte zilyetliğin devredilip devredilmediği ve satıştan sonra sürdürülen zilyetliğin niteliği konusunda yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.