Davacı, davalı işyerinde 1987-1999 yılları  arasında sürekli  çalıştığının belirterek,   sigortalı olarak kuruma bildirimi yapılmayan 1.1.1995-15.1.1995 tarihleri  arasında da  çalıştığının tesbitine  karar verilmesini istemiş, istem  mahkemece kabul edilmiştir.
Yapılan incelemede,  davacının SSK sigortalılığının davalı işyerinde 1.9.1987  tarihinde başladığı, 31.12.1994 tarihinde  çalışmasının sona erdiği,  tekrar aynı işyerinde  15.1.1995 tarihinde başlayarak 31.3.2002 tarihine kadar  devam ettiği, 20.1.1990-31.12.2000 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu,  Bağ-Kur"un vergi kaydına dayanılarak 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi uyarınca 20.1.1990 tarihinde  başlatılması gereken  sigortalılığı önceden başlayarak  aralıksız  devam eden SSK sigortalılığını  dikkate alarak çalışmanın sona erdiği 31.12.1994 tarihini takip eden  1.1.1995 tarihinden itibaren  başlattığı  ve  vergi kaydının sona erdiği 31.12.2000 tarihine kadar Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul ettiği,  bu döneme  ait  prim borcunun bulunduğu  dosyadaki mevcut  İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2004/607 Esas sayılı  dosyasına ait 8.10.2005 tarihli bilirkişi raporuna göre  davacının Bağ-Kur  sigortalılığının iptali ve borcu bulunmadığının tesbit için  Bağ-Kur Genel Müdürlüğü"ne  karşı dava açtığı görülmüştür.
Davacının   davalı  işyerindeki 1.1.1995-15.1.1995 tarihleri arasındaki  çalışmalarının tesbiti durumunda, SSK   hizmetlerinin süreklilik kazanması  sebebiyle 1.1.1995 tarihinden  itibaren başlatılan  Bağ-Kur  sigortalılığının iptalinin  gündeme geleceği bu durumun ise  Bağ-Kur"un  hak alanını  ilgilendirdiği   açık olup  davaya dahil edilmesinin gerektiği ancak  davacı tarafından Bağ-Kur  sigortalılığının iptaline ilişkin  İstanbul 3. İş  Mahkemesinde 2004/607 esas ile  dava açıldığına göre aralarında irtibat  bulunan dava  dosyalarının  birleştirilerek ve deliller birlikte değerlendirilerek sonuca  gidilmesi gerektiği ortadadır.
Mahkemece  bu   olgular gözardı edilerek sonuca gidilmesi   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun  bu yöne ilişkin   temyiz itirazları kabul edilmeli ve  hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,  bozma nedenine  göre diğer hususların incelenmesine  şimdilik yer  olmadığına  19.3.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.