Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16752
Karar No: 2016/4074
Karar Tarihi: 12.04.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/16752 Esas 2016/4074 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/16752 E.  ,  2016/4074 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ..... vs. vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan, 34 ve 107 parsel sayılı sırasıyla 17.350,00 ve 11.100,00 metrekare yüzölçümü ile ve tapu kaydına dayanılarak ....... ve arkadaşları adına tespit edilen taşınmazlardan 34 sayılı parselin tamamı ve 107 parselden ifrazla 192 parsel sayısı verilen 11085 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen 21.02.2007 tarihinde davalı ... ve arkadaşları adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları taşınmaz üzerindeki muhdesatların iyiniyetli olarak kendileri tarafından meydana getirildiğini, bedelinin zemin değerinden fazla olduğunu ve taşınmazın tespitten önce ve sonra kendi zilyetliklerinde olduğunu öne sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının uygun bedel karşılığında iptali ile adlarına temliken tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında taleplerini muhdesatların ve bunların zorunlu kullanım alanları ile ilgili bölümlere ait tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, ödenecek tazminattan tarımsal muhdesat bedelinin mahsubu, aksi halde 979.510,88 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili, taşınmazın aynına yönelik ıslah durumu kabul edilip davalı tarafa ödenecek tazminattan mahsup edilmediği takdirde tarımsal muhdesat bedeli 107.360,34 TL"nin dava tarihinden itibaren tahsili yönünde ıslah etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tescil talebinin reddine, çekişmeli 34 ve 192 (eski 107 parsel) parsel sayılı taşınmazların üzerinde bulunan yapılar ve ziraai muhtesatlar nedeni ile tazminat talebinin kısmen kabulüne, 901.444,88 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıların murisleri....."in veraset ilamındaki hisseleri oranında verilmesine, davacıların geriye kalan tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar kendine asaleten, ... ve arkadaşlarına vekaleten Av...., davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..........,.............,tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekili ile kendine asaleten, ... ve arkadaşlarına vekaleten Av...., davalılar ..., ..., ..., ..., ..., .......,.......,....,...., sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; mahkemece davacıların özellikle taşınmazlar üzerindeki muhdesatların bedelinin tazmini istemleri yönünden dava kısmen kabul ile sonuçlandığı ve davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri halde kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine vekalet ücreti taktiri gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsizdir.
Öte yandan davacı dava dilekçesinde dava değerini "şimdilik 10.000,00 TL" olarak açıkladıklarına göre açtıkları davanın kısmi dava olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Kısmi dava, ancak talep edilen kısım itibarıyla zamanaşımını keser. Yargılama ile alacağın belirlenen kalan kısmı ıslah veya ek dava ile talep edildiğinde arttırılan miktarlar bakımından faiz başlangıcı kural olarak talep tarihidir. Somut olayda davacı taraf dava değerini 10.000,00 TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında sunduğu ıslah dilekçesi ile dava değerini artırmış ve harcını da ikmal etmiştir. Hal böyle olunca, kabul edilen 10.000,00 TL"lik alacak yönünden dava tarihinden, geriye kalan miktar yönünden ise ıslah talep tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekirken alacağın tümünün dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi isabetsiz olup; davacılar vekili ile kendine asaleten, ... ve arkadaşlarına vekaleten Av...., davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...... ....,...."un temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.











Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi