Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15994
Karar No: 2019/1103
Karar Tarihi: 06.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15994 Esas 2019/1103 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15994 E.  ,  2019/1103 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı üçüncü kişi vekili; 23.03.2015 tarihli haciz esnasında mülkiyeti müvekkiline ait malların haczedildiğini öne sürerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, üçüncü kişinin işyerinde bulunan makineleri borçludan aldığını, faaliyet alanlarının ve adreslerinin aynı olduğunu, haciz yapılan işyerinin elektrik aboneliğinin borçlu adına olmasının ve hacizden hemen sonra aboneliğin üçüncü kişi tarafından kendi üzerine alınmasının muvazaalı işlemlerin gerçekleştiğini ve alacaklılardan mal kaçırma kastının varlığını ispat ettiğini, devrin muvazaalı olmadığı kabul edilse dahi, İİK"nin 44. maddesi uyarınca kendileri açısından sonuç doğurmayacağını, üçüncü kişinin delillerinin yasal karinenin aksini ispata elverişli olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içerisinde cevaplarını bildirmediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.
    Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz adresinin farklı olup, bu durumda mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi yararına olduğu, haciz mahalline ilişkin elektrik aboneliğinin borçlu adına olmasının tek başına mahcuzların borçluya ait olduğunu gösterir nitelikte olmadığı, davalı alacaklı her ne kadar tanık deliline dayanmış ise de tanık listesinin süresinde sunulmadığı ve tanıkların hangi hususta dinletileceğinin cevap dilekçesinde gösterilmediği, yine davalı alacaklı delil olarak ticari defter ve kayıtlarına dayanmış ise de kimin ticari defter ve kayıtlarına dayandığını açıklamadığı, Mahkemenin buna kendiliğinden bir anlam yüklemesinin ya da bunu açıklamaya icbar yetkisi dahilinde anlaşılır hale getirmesinin mümkün olmadığı, somut olayda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirecek bir araştırma konusunun bulunmadığı, bu şartlar altında davalı alacaklının yasal karinenin aksini kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Tarafların gösterdiği deliller toplanmadan karar verilmesi, hukukî dinlenilme hakkının ihlalidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalı alacaklı vekili tarafından muvazaalı devir iddiasının ispatına yönelik olarak takip dosyası, elektrik aboneliğinin borçlu adına olduğunu gösterir kayıtlar, tanık, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi ve yemin deliline dayanılmıştır.
    Tanık listesi HMK"nin 121. maddesi anlamında bir yazılı delil değildir. Bu nedenle davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayandığını bildirmesi yeterli olup tanıkların isimlerini cevap dilekçesinde bildirmek veya tanık listesini cevap dilekçesine ekli olarak verme zorunluluğu yoktur. HMK’nin 137.maddesi uyarınca davalıya tanıklarının isim ve adreslerini bildirmesi için süre verilerek, tanıkların celbi ile dinlenmeleri gerekirken yazılı şekilde hukukî dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde tanık dinleme talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır. Bundan ayrı olarak davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde muvazaa iddiasını dayandırdığı vakıaları göstermiş, iddia edilen vakıaların hangi delillerle ispat edileceğini de aynı dilekçesinde belirtmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 194. maddesi gereğince, taraflar dayandıkları vakıaları ispata elverişli olacak şekilde somutlaştırmalıdırlar ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur. Maddede sözü edilen somutlaştırma yükünün amacı, mahkemenin uyuşmazlığı doğru saptayıp, yargılamayı doğru ve sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi ve makul sürede sonuçlandırmasını sağlamaktır. Somutlaştırma yükü, dava açılırken veya cevap dilekçesi verilirken iddia ve savunmanın dayandırıldığı vakıaların ve hangi vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin belirtilmemiş olması halinde söz konusudur. Vakıalar belirli ve hangi delillerle ispat edileceği belirtilmiş ise, artık somutlaştırma yükümlülüğüne ihtiyaç yoktur. Davalı cevap dilekçesinde iddiasını dayandırdığı vakıaları göstermiş ve bu vakıaları hangi delillerle kanıtlayacağının da, diğer bir ifade ile dayandığı delilleri belirtmiştir. Bu durumda tanıkların, cevap dilekçesinde yer alan vakıalar konusunda dinletilmek istendiği açıktır.
    Yine Mahkemece davalı alacaklı tarafça delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlar yönünden somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmediği kabul edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun gerek 119/1-e gerekse 194. maddesi gereğince somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, önce hakimin davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemdeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini (yeni bir vakıa meydana getirmeden, sadece mevcut vakıa kapsamında) davalıdan istemeli, bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verilmelidir.
    O halde, Mahkemece davalı alacaklı tarafça gösterilen deliller toplanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nin 366. ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi