3. Hukuk Dairesi 2014/4948 E. , 2014/11821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BATI 3. AİLE MAHKEMESİ
(KAPATILAN SİNCAN 3. AİLE MAHKEMESİ)
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2012/612-2013/776
Taraflar arasında görülen ziynet eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline düğünde 4 adet 20 gr. bilezik (7.360 TL), 20 adet Reşat altın (12.800 TL) ve 1 adet beşibiryerde (3.000 TL) takıldığını, bu altınların davalıya verildiğini ve davalı tarafından ev alındığını ancak daha sonra bu altınların verilmediğini belirterek, altınların aynen iadesine mümkün olmaması halinde 23.160 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya düğünde 10 adet büyük altın 2 adet 20 gram bilezik ve 1 adet beşibiryerde takıldığını, davacının evden ayrılırken 2 bileziği alıp götürdüğünü, evden isteyerek ayrıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilerek; davacının dava dilekçesinde gramları aşan talebi sonucun genişletilmesi niteliğinde olduğundan usulüne uygun şekilde yapılmış, ıslah talebi de olmadığından gram konusunda arttırım talebinin incelenemeyeceği; yine ziynetlerin bozdurularak kullanıldığı davalının bunları rızası ile iade edilmemek üzere verdiğini kanıtlayamadığından davanın kısmen kabulü ile 4 adet 20 gr. 22 ayar bileziğin (8.000 TL), 20 adet Reşat altının (14.060 TL) 1 adet beşibiryerde (3.515 TL) aynen iadesinin, mümkün olmaması halinde toplamda 23.160 TL"yi aşmayacak şekilde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ziynet eşyalarının aynen tazmini veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6100 sayılı HMK"nın 26. maddesinin 1. fıkrasında (HUMK.74 m.) “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.
Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez.
Somut olaya bakıldığında; davacı tarafından dava dilekçesi ile, düğünde 4 adet 20 gr. bilezik (7.360 TL), 20 adet Reşat altın (12.800 TL) ve 1 adet beşibiryerde (3.000 TL) takıldığı belirtilerek, ziynetlerin aynen veya değerinin yasal faizi ile tahsilinin talep edildiği; ancak davacı vekilinin 26.02.2013 tarihli dilekçesi ile "...dava dilekçesinde sehven 4 adet bilezik yazıldığını, doğrusunun 2 adet 30 gr. 22 ayar bilezik ve değerinin 5.520 TL olduğu, dava değerinin ise 21.320 TL olduğunun" belirtildiği; yine tanıkların da düğünde 2 adet bilezik takıldığı yönünde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunun incelenmesinden, dava konusu edilen ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerlerinin 2 adet bilezik (30 gram değeri) 6.000 TL; 20 adet Reşat altın 14.060,00 TL ve 1 adet beşibiryerde 3.515 TL, toplam değerin 23.575 TL olduğu belirtilmiş, mahkemece (dilekçedeki ziynetlerin değeri ve miktarı dikkate alınmadan), rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular muvacehesinde dava ve beyan dilekçesindeki talep ile 2 adet bileziğin 20 gram üzerinden değeri dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.