3. Hukuk Dairesi 2020/9995 E. , 2021/8912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen reçete bedeli ve ceza koşulu tahsili ile uyarı cezası işlemlerinin iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, davalının 17.11.2016 tarihli yazısı ile "Kurumu zarara uğratmak amacıyla Aliye Karadağ isimli hasta adına kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete fatura edildiğinden" bahisle, SGK kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 Yılı protokolünün 5.3.10, 6.19, 6.17 ve 4.3.6 maddelerini gerekçe göstererek 1.395,74 TL reçete bedeli ve 13.957,40 TL ceza koşulu tahsili ile uyarı cezası uygulanmasına karar verdiğini, ancak sahtecilik eylemine kendisinin ve çalışanlarının karışmamış olması nedeniyle söz konusu işlemin iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; sözleşmenin 5.3.1. maddesi gereğince, davacı tarafın provizyon sisteminden onay verilen reçeteyi karşılamak zorunda olduğu, davalı tarafça, eczane sahibi ve çalışanlarının sahte reçete veya sahte rapor düzenlenmesine iştirak ettikleri, bu konuda Kurumu zarara uğratmak kastı ile doktorlarla ve ilgili sağlık birimi ile birlikte hareket ettiklerinin usulen ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, SGK Başkanlığı Şanlıurfa Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 17.11.2016 tarih ve 88973858/SHS-2 sayılı yazıları ile davacı tarafa uygulanan 1.395,74 TL reçete bedeli tahsili ve 13.957,40 TL cezai şart işleminin iptaline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf başvurusunun reddine, kamu düzenini ilgilendiren hususlar yönünden yapılan inceleme sonucunda uyarı cezasının iptali konusunda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi gözetilerek bu cezanın da iptali gerektiğinden, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait 19.06.2018 gün, 2017/106 Esas, 2018/280 Karar sayılı kararın "Hüküm" fıkrasının "SGK Başkanlığı Şanlıurfa Sosyal Güvenlik Merkezinin 17.11.2016 tarih ve 88973858/SHS-2 sayılı yazıları ile davacı tarafa uygulanan 1.395,74 TL reçete bedeli tahsili ve 13.957,40 TL cezai şart işleminin İPTALİNE," ilişkin (1) no"lu bendinin kaldırılmasına, davanın kabulü ile, SGK Başkanlığı Şanlıurfa Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 17.11.2016 tarih ve 88973858/SHS-2 sayılı yazıları ile davacı tarafa uygulanan 1.395,74 TL reçete bedeli tahsili, 13.957,40 TL cezai şart işlemi ve uyarı cezasının iptaline karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Dosya kapsamından dava konusu reçetenin hastanın bilgisi dışında düzenlenerek davacı eczaneden temin edilmesi suretiyle Kurumun zarara uğradığı ve söz konusu reçetedeki ilaçların teslim edildiği kişinin, taraflar arasındaki SGK kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine İlişkin Protokol’e göre, eczacı veya çalışanları tarafından kimlik kontrolünün yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda eczacı tarafından taraflar arasındaki protokol hükümlerinin ihlal edildiği sabittir. Ayrıca Kurum sorumluluğunda olmayan reçetelerle ilgili davacının, davalı kurumdan reçete bedelini tahsil etmesi mümkün değildir. Aksi halde reçete bedellerinden sorumlu olmayan kuruma külfet yüklenmiş olacaktır. Davacı reçete bedelini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebilir. Üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurum sorumlu tutulamaz. Bu nedenlerle Kurumun protokolün 4.3.6. maddesinde yer alan hüküm uyarınca yersiz ödemelerini geri isteme hakkı olduğu kabul edilerek, davacının reçete bedeline ilişkin işlemin iptali talebinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Duruşma yapmadan verilecek kararlar” başlıklı 353 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (2) nolu alt bendi; “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, (...) duruşma yapılmadan karar verilir”;
Aynı kanunun 359 uncu maddesinin (2) nolu fıkrası ise; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir.
Açıklanan bu kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; bölge adliye mahkemesinin, ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata edilmesi ve bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermesi gerekmektedir.
Kabule göre; bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı tamamen kaldırılarak, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ve
infazda tereddüt oluşturacak şekilde; sadece ilk derece mahkemesince verilen kararın hüküm kısmının 1. nolu bendinin kaldırılarak; yerine "Davanın kabulü ile, SGK Başkanlığı Şanlıurfa Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 17.11.2016 tarih ve 88973858/SHS-2 sayılı yazıları ile davacı tarafa uygulanan 1.395,74 TL reçete bedeli tahsili, 13.957,40 TL cezai şart işlemi ve uyarı cezasının iptaline," dair hüküm kurulması suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi, ilk derece mahkemesi kararının diğer kısımlarının ise aynen muhafaza edilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 15/06/2020 tarih 2018/2454 esas – 2020/899 karar sayılı kararının HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.