Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2733
Karar No: 2020/3789
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2733 Esas 2020/3789 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2017/2733 E.  ,  2020/3789 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki şahsi iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı ... vekilince duruşmalı, davacı TMSF vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmiştir.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, ... Giyim Sanayicileri Bankasının eksi yöneticilerinden olan davalıların Bankalar Kanunun ilgili hükümleri gereğince kanuna aykırı işlemleriyle bankaya zarar vermeleri sebebiyle BDDK"nın kararına davalılar aleyhine bu zararın tahsili ve şahsi iflaslarına karar verilmesi istemiyle bu davanın açıldığı, ...Grubuna dahil firmalara hukuka aykırı olarak krediler verildiğini, bu kredilerin tasfiyesi amacıyla 25.05.1999 tarihli protokol düzenlendiğini ve bu protokolün de banka aleyhine olduğunu, ...Grubuna dahil ... ve Kimya A.Ş"ye kredi verildiğini, protokol gereği kredi verildiğinden bu krediyle ilgili bir yönetim kurulu kararı olmadığını, bu durumunda bankacılık ilke ve teamüllerine aykırılık teşkil ettiğini, bu işlemler sonucunda ... Dış Ticaret A.Ş"ye kullandırılan kredi için alınan gayrimenkul ipoteğinin vadesinden önce fekkedilmesi nedeniyle bankanın zarara uğratıldığını ileri sürerek davalıların şahsi iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı asıl ve vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacı tarafından davalılar ..., ... ve ... hakkında açılan davada; 4389 Sayılı Yasa"nın 15/3 ve 5411 Sayılı yasanın geçici 11. maddesi ve aynı yasanın 132/10. maddesi uyarınca davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın durdurulmasına, davacı tarafından davalılar...., ... hakkında açılan davanın yönetim kurulu üyelerinin 25.05.1999 tarihli ... ve Kimya A.Ş"ye toplam 4.000.000 USD miktarlı kredi tahsisine ilişkin kararda imzaları olmakla birlikte bu kredinin evvelinde kredi tahsisinden evvel akdedilen protokolden haberdar olmadıkları, ... ve Kimya A.Ş"ye aynı protokolde kefalet kredisinin tahsis edildiğinin de taraflarınca bilinmediği, nitekim anılan protokolün yönetim kurulunun onayına ve bilgisine sunulmadığı dolayısıyla 4.000.000 USD"lik kredi tahsisinin olağan bir kredi olduğu gerekçesiyle onay verdiği, davalı yönetim kurulu üyeleri bakımından kusur şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle bu davalılar hakkındaki davanın reddine, davacı tarafından davalı ... hakkında açılan dava nedeniyle; davanın kısmen kabulüne, davalı ..."ın 14.684.341,72TL miktarındaki zararın 15.10.2003 tarihinden iflas tarihine kadar işleyecek avans faiziyle birlikte oluşacak miktarla sınırlı olmak üzere şahsen iflasına karar vermiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili ve davalı ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, ...Grubuna kullandırılan kredilerin geri dönmemesi ve firmanın mali açıdan zayıfladığının anlaşılması ve gayrinakdi kredilerin tazmin edilmesi üzerine borcu ödeme kabiliyetini kaybettiği, bu nedenle anılan grupla 25.05.1999 tarihli borç tasfiye protokolünün akdedildiği, protokolün banka Genel Müdürü ..."in bilgisi ve talimatıyla hazırlandığı, davalı ... ve departman Müdürü ... tarafından hazırlanan takrir yazısında protokolün yönetim kurulu onayına sunularak onaylanmasının talep edildiği, ancak bankanın Genel Müdürü ... tarafından protokolün yönetim kurulu onayına sunulmadığı, yönetim kurulunun anılan karardan haberdar edilmediği ve bu konuda bilgilerinin de olmadığının anlaşıldığı, bu hususun dosyada mevcut bulunan murakıp raporunda da açıkça tespit edildiği, anılan protokolde borcun tasfiyesine ilişkin yöntemlerin açıkça kanuna aykırılık teşkil edip bankayı zararlandırıcı nitelikte bulunduğu, bunun dışında protokolde ......A.Ş"ye 4.000.000 USD kendi adına ve 3.156.653,00 USD"lik tutar için ...Grubuna ait krediye kefil olmak üzere toplam 7.156.653 USD miktarında kredi tahsisinin öngörüldüğü, yönetim kurulu üyelerinin 4.000.000 USD"lik kredi tahsis kararı verirken ......A.Ş"nin ...Grubuna ait 3.156.653 USD"lik kredi borcu için kefalet riskinden bilgilerinin olmadığı, dolayısıyla 25.05.1999 tarihli 25/1 sayılı yönetim kurulu kararı ile 4.000.000 USD kredi tahsisi yapılırken kefalet kredisinin ve protokol içeriğinin bilinmemesi ve olağan bir kredi gibi imzalanması nedeniyle anılan yönetim kurulu kararında imzası bulunan davalı ... ve ... dışındaki yönetim kurulu üyelerinin bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davalılar ..... ve ... hakkındaki davanın reddine, TMSF ile EGS Grubu arasında akdedilen 25.01.2008 tarihli protokolü imzalayan ve davacı tarafından 4389 Sayılı Yasanın 15/3 ve 5411 Sayılı Yasanın 132/10. maddesinde TMSF"ye tanınan hak ve yetki çerçevesinde haklarındaki davanın durdurulması isteminde bulunulan ..., ... ve ... hakkındaki davanın anılan hükümlere göre durdurulmasına, davalı ..."ın genel müdür yardımcısı olarak protokolün hazırlanmasında bizatihi katkısının olduğu, protokolün zararlandırıcı işlemlere sebebiyet vermesi karşısında dosyada mevcut bulunan ve mahkememizce itibar edilen raporda açıklandığı üzere bu davalının 14.684.341,72 TL"lik zarardan sorumlu olduğu, bunun dışında ..."dan aynı protokol çerçevesinde .......A.Ş"ye kredi kullandırılmasından kaynaklanan zararın ve ayrıca ... Dış Ticaret A.Ş"den kredinin teminatı olarak alınan ipoteğin borç kapatılmadan evvel fekkedilmesinden sonra anılan firmaya kullandırılan 78.000,00 TL"lik krediden bir sorumluluğunun bulunmadığı, ayrıca ......A.Ş ile ilgili 4.000.000 USD"lik kredi tahsisinden de sorumluluğundan söz edilemeyeceği sadece protokoldeki borç tasfiyesine ilişkin düzenleme sebebiyle uğranılan banka zararı olan 14.684.341,78 TL"lik zarar ve zarar tarihi daha önce olmasına rağmen taleple bağlılık ilkesi gereğince bu miktara 15.10.2003 tarihinden uygulanacak avans faizi ile oluşan miktarla sınırlı olmak üzere davalı ..."ın şahsen iflasına karar verilmesi gerektiği, her ne kadar anılan protokol takrir yazısında departman müdürü ..."nun imzası olsa da bu davalının protokolün tarafı olan firmaya imzalanmak üzere gönderilmesi dışında bir eyleminin olmadığı, ayrıca ......A.Ş"ye kefalet kredisine ilişkin hazırlanan önergenin yönetim kurulu onayına sunulmadığı ve departman müdürü sıfatıyla borç tasfiyesi veya kredi taahhüdü veya tahsisi işlemlerinin yönetim kurulunun görev alanına girip bu davalının yetki ve sorumluluğunda bulunmadığı anlaşılmakla 4389 Sayılı Yasa"nın 17. maddesindeki şahsi iflas koşullarının adı geçen davalı hakkında oluşmadığı, davalı ..."in de banka vekili olarak bankada hizmet akdi ile çalıştığı ve Bankacılık Yasasında şahsi iflası istenebilecek kişiler arasında banka avukatlarının bulunmadığı açık olduğundan bu davalı açısından da şahsi iflas koşulunun oluşmadığı kabul edilerek davalılar ... ve ... hakkındaki davanın da bu sebeplerle reddi gerektiği, böylece 4389 Sayılı Yasa"nın 15/3 ve 5411 Sayılı Yasa"nın geçici 11. maddesi ve aynı Yasa"nın 132/10. maddesi uyarınca verilen davalıların şahsen iflasına yönelik ilk derece mahkemesinin takdir ve kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava 4389 Sayılı Bankalar Kanunu’nun 17. maddesi gereğince şahsi iflas davasıdır.
    4389 Sayılı Bankalar Kanunu’nun 17 . maddesi ‘Bir bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür yardımcıları ve imzaları bankayı ilzam eden memurlarının kanuna aykırı karar ve işlemleriyle bankanın iflasına neden olduklarının tespiti halinde, bankaya verdikleri zararlarla sınırlı olarak bunların şahsi sorumlulukları yoluna gidilerek, Fon Kurulu kararına istinaden ve Fon"un talebi üzerine doğrudan şahsen iflaslarına mahkemece karar verilebilir. Bu karar ve işlemler bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklara menfaat temini amacıyla yapıldığı takdirde, menfaat temin eden ortaklar hakkında da temin ettikleri menfaat üzerinden aynı hüküm uygulanır.
    2. Bu madde, 14 üncü maddenin (3), (4) ve (5) numaralı fıkraları gereğince temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi veya hisseleri Fona devrolunan bankaların bu maddenin (1) numaralı fıkrasında sayılan ortakları ile anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında belirtilen işlemler ile (3) numaralı fıkrasının uygulanmasına neden olan işlemlerde sorumluluğu bulunan ve bu maddenin (1) numaralı fıkrasında sayılan banka görevlileri hakkında da bankanın iflası aranmaksızın uygulanır.’ şeklindedir.
    ... Giyim Sanayicileri Bankası ile dava dışı şirket arasında yapılan kredi sözleşmesinde davalı yönetim kurulu üyelerinin imzası olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bankanın zararına olduğu anlaşılan ve tahsil edilemeyen kredi miktarı itibariyle yönetim kurulu kararı olmadan tahsis edilemeyecek nitelikte bir kredidir ve zaten somut olayda da yönetim kurulu kararı ile kredi tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tahsis edilen kredinin de tahsil edilemediği dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, yönetim kurulu üyelerinin haberi olmadan yapılan protokolün yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun ortadan kaldırdığına ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmayıp, o protokol üzerine tahsis edilen kredide yönetim kurulu üyelerinin imzası bulunduğuna ve bu kredinin de ödenmediği sabit olduğuna göre ödenmeyen bu krediden dolayı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulmaması bankacılık mevzuatı ve TTK hükümlerine aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda belirtilen harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 19.12.2005 günlü ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu"nun 140. maddesi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi