20. Hukuk Dairesi 2016/12685 E. , 2019/2240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Belediye Başkanlığı, davalılar Hazine ve ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 101 ada 192, 193,194,195, 196, 197, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 239, 240 ve 242 parsel numaralı taşınmazlar, beyanlar hanesinde 2/B maddesi uyarınca Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, gerçek kişilerin kullanımında olduğu şerhleriyle ve tarla niteliğinde, 101 ada 198, 227, 228, 238 ve 241 parsel numaralı taşınmazlar ise beyanlar hanesinde 2/B maddesi uyarınca Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın eylemli ... haline dönüştüğü şerhleriyle ve çalılık niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... köyü tüzel kişiği ile birleşen dosya davacıları ... köyü ve ... köyü tüzel kişilikleri ayrı ayrı belirtilen çekişmeli taşınmazların her üç köy halkı tarafından kadimden beri mera olarak kullanıldığını, tespitin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek adlarına kullanım tespiti yapılan gerçek kişilerin kullanım hakkına itiraz davası açmış, yargılama sırasında davacılar ... köyü ve Kızıltepe köyü tüzel kişilikleri davadan feragat etmiştir.
Mahkemece davacılar ... köyü ve Kızıltepe köyü tüzel kişiliklerinin davalarının feragat nedeniyle reddine, davacı Yüksekköy köyü tüzel kişiliğinin davasının sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine, ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 101 ada 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229,230,231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241 parsellerin tespit gibi tesciline, tashih kararı ile hükümde maddi hata sonucu yazılmayan ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 101 ada 242 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm Yüksekköy köyünün 6360 sayılı Kanun gereğince tüzel kişiliği sona erdiğinden hakları devrolunan davacı ... ile davalılar Hazine ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 07.06.2016 tarihli 2010/10 E.- 2016/8 K. sayılı ek karar ile davalılar Hazine ve ... Yönetiminin temyiz talepleri, davalıların kararı temyiz etmesinde hukuki yararları bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, ek karar Hazine ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek. 4. madde uygulamasına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 2004 yılında yapılmış, 6831 sayılı ... Kanununa göre ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 30.04.2010- 31.05.2010 tarihleri arasında ilan edilmiş 3402 sayılı Kanunun Ek. 4. madde uygulaması bulunmaktadır.
Tarafların temyiz dilekçeleri hakkında: 6100 sayılı HMK’nın 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. maddesi uyarınca, mahkemece HUMK"nın 432. maddesi uyarınca “Temyiz, kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa” temyiz dilekçesinin reddine karar verileceğine ilişkin hüküm uyarınca ancak süresinden sonra yapılan temyiz veya kesin olan hükmün temyizi durumunda yerel mahkemece temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceğinden, yerel mahkemenin davalılar Hazine ve ... Yönetiminin, temyiz dilekçelerinin hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle davalılar Hazine ve ... Yönetimi vekillerinin temyiz dilekçelerinin kabulü ile mahkemenin 07.06.2016 tarih ve 2010/10E- 2016/8 K. sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra davacı ve davalılar vekillerinin temyiz istemi yönünden dosyanın incelenmesinde:
Mahkemenin 20.04.2016 tarihli kısa kararında davacılar ... köyü ve ... köyü tüzelkişiliklerinin davalarının feragat nedeniyle, 6360 sayılı Kanun uyarınca davacı ... köyünün yasal halefi ... Belediyesinin davasının sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilerek hüküm kurulduğu, gerekçeli kararda ise ... köyü ve Kızıltepe köyü tüzel kişiliklerinin davalarının feragat nedeniyle, 6360 sayılı Kanun uyarınca davacı ... köyü yasal halefi ... Belediyesinin davasının ise sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine dair hüküm kurulmuş olduğu ve bu şekilde, kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır.
Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK. madde 298/2). Asıl olan duruşma tutanağına yazılıp taraflara tefhim olunan karardır. Tefhim ile birlikte yargılamadan elini çekmiş olan hâkim tefhim ettiği kararı taraflara tebliğ etmek durumundadır. Sonradan yazılan gerekçeli kararın kısa karara uygun olması zorunludur. 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, tefhim edilen kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasının gerektiği öngörülmüştür. İçtihadı birleştirme kararında; çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu sebeple bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Bu sebeple, mahkemece çelişkiyi kaldırmak suretiyle bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... Yönetimi ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 02.04.2019 günü oy birliği ile karar verildi.