20. Hukuk Dairesi 2016/3297 E. , 2016/5887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 07/11/2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ...
tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/10/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ...
vekili Av. ... diğer taraftan fer"i müdahil...vekili Av. ...., davalılardan ... Vekili Av. ... ve ... vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... Köyü 1015-1019-1020-1021-1022-1023-1024 parsel sayılı taşınmazların özel orman vasfı ile davalılar adına kayıtlı olduğu, parsellerin evveliyatının baltalık meşe ormanı olarak ... ... tasarrufunda iken devletleştirildiği ancak ölümü ile mirasçılarının 5658 sayılı Kanun ile müracaat etmesi üzerine kendilerine iade edildiği, daha sonra ifraz edilerek değişik parsel numaraları ile davalılar adına tescil edildiği, söz konusu ifraz işleminin 6831 sayılı Kanunun 52/1. maddesine aykırı olduğu, taşınmazın 5658 sayılı Kanun ile özel orman olarak iadesinin de "iadeye tâbi ormanlık alanların devlet ormanına sınırının olmaması” gerektiğine ilişkin koşulu sağlamaması nedeniyle yasaya aykırı olduğu ve taşınmazın devlet ormanı ile sınırının bulunduğundan bahisle davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile devlet ormanı vasfıyla ... adına tescilini talep etmiştir.
... ... davacı ... yanında fer’i müdahil olarak davaya katılmıştır.
Davalılar, davanın 5841 sayılı Kanunun 2 ve 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddeleri gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, taşınmazın özel orman olarak iade edildiği tarihte sınırında orman bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve fer’i müdahil ... ... tarafından esasa yönelik, davalı vekili tarafından ise vekâlet ücretinin keşifte belirlenen değer üzerinden takdir edilmesi gerektiği iddiasıyla vekâlet ücretine yönelik temyiz etmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp, 06.05.1991 tarihinde ilân edilip itiraz edilmeyen yerler için kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Dosyadaki kanıt ve belgelerden; ... 1 parsel sayılı taşınmazın 885200 m² yüzölçümüyle Şubat 1329 tarih 456 sıra numaralı tapunun tedavülleri revizyon gösterilerek gerçek kişi adına kadastro tespitinin kesinleştiği, 1 numaralı parselin 4785 sayılı Kanun ile devletleştirilmiş ormanlardan iken, 5658 sayılı Kanun gereğince Ziraat Bakanlığınca sahiplerine iadesine karar verildiği ve adlarına Mayıs 1954 tarih, 79 ve Haziran 1954 tarih 201 numaralı tarla ve kışlak niteliğiyle tapu kayıtlarının oluştuğu, tapu sahipleri arasında görülen izale-i şuyu davası sonunda mahkeme kararıyla, özel orman durumu ve 6831 sayılı Kanunun 52. maddesi gözönünde bulundurulmadan üçe ifraz edildiği ve 892, 893 ve 894 sayılı parsel numarasıyla kişiler adına tescil edildiği, ... ... bu ifraz işleminin iptali ve bir bütün olarak özel orman niteliğiyle ... adına tapuya tescili iddiasıyla dava açtığı dava sonucu Bursa Kadastro Mahkemesinin 10/12/2002 gün ve .../...-... sayılı ilâmıyla 892, 893 ve 894 sayılı parsel olarak ifraz işleminin iptaline ve tek parsel halinde özel orman niteliğiyle tesciline karar verildiği, hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairenin 10/04/2003 gün ve .... sayılı ilâmıyla onararak kesinleşmesi sonucu 981 sayılı parsel olarak tapuya tescil edildiği, yörede geçen kamulaştırma işlemleri nedeniyle de önce 1014, 1015 ve 1016 sayılı parseller olarak ifraz edildiği daha sonra 1014 ve 1016 sayılı parsellerin tekrar ifraz edilerek 1019 ilâ 1023 sayılı parsellerin oluştuğu anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı ve çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin nitelikleri dikkate alınarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların devlet ormanı sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek, taşınmazın devlet ormanı olarak tesciline ilişkin talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı ..., taşınmazın devlet ormanı olarak tescilinden önce çekişmeli taşınmazlar hakkında yapılan ifraz işleminin 6831 sayılı Kanunun 52. maddesine aykırı olduğunu ve taşınmazların tevhit edilerek tek parsel olarak tescilini de talep etmiş olup mahkemece bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenle davacı ... temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100,00.-TL vekâlet ücretinin davacı ve davalı ...’den karşılıklı olarak alınarak birbirlerine verilmesine, ... davaya fer’i müdahil olarak katıldığından lehine Yargıtay duruşma vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 18/05/2016 günü oy birliği ile karar verildi.