1. Ceza Dairesi 2014/826 E. , 2014/2204 K.- KOŞULLU SALIVERME
- MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİ İÇTİMALI CEZALAR
- AZAMİ SÜRE
- CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) Madde 107
- CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) Madde 108
"İçtihat Metni"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21.12.2012 gün ve 2009/1-4684 ilamat sayılı yazısı ile çeşitli suçlardan hürriyeti bağlayıcı cezalarına hükümlü bulunan Y.. B.. hakkında cezaların infazı sırasında, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.08.2012 gün ve 2012/840 Değişik iş sayılı kararı ile verilen içtima kararına konu TCK"nun 58. maddesi uyarınca mükerirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen ilamların bulunduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinde içtimalı cezalara ait tekerrür hükümleri düzenlenmeyip bu nedenle müddetnamenin tanziminde tereddüt hasıl olduğundan, 5275 sayılı Kanunun 98/1 ve 101/1 maddeleri uyarınca karar verilmesi için infaz dosyasının Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2012 gün ve 2013/7 Değişik iş sayılı kararı ile aynı mahkemenin 15.08.2012 gün ve 2012/840 değişik iş sayılı içtima kararının çözülmesine ilişkin kararı sonucu 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, 2 kez müebbet hapis ve 106 yıl 40 ay 54 gün hapis cezası verilen hükümlü hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 107/6 ve 108/5. maddeleri gereğince hükümlünün şartla tahliyesinin 39 yıl olarak belirlenmesine, tekerrür nedeniyle 19 yıl 6 aylık sürenin şartla tahliye süresi olan 39 yıla eklenerek neticeten bulunacak 58 yıl 6 ay olarak belirlenmesine karar verildiği;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2013 günlü yazısıyla bu karara karşı itiraz edilip Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.01.2013 gün ve 2013/7 değişik iş sayılı kararı ile itiraza konu edilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından, CMK"nun 268/2. maddesi uyarınca dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere itiraz mercii olan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, itirazı inceleyen Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.01.2013 gün ve 2013/121 değişik iş sayılı kararı ile de itiraza konu edilen kararın usul ve yasaya uygun bulunması nedeni ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği;
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.01.2014 gün ve 946660652-105-06-8701-2013/71/167 sayılı yazısıyla ise Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddine ilişkin kararında isabet bulunmadığından bahisle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından kanun yararına bozma talebinde bulunulup Adalet Bakanlığının talebi doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13.01.2014 gün ve 2014/11357 sayılı ve kanun yararına bozma konulu yazısıyla ekte gönderilen infaz dosyası incelenerek;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un "Koşullu Salıverme" hükümlerini düzenleyen 107. maddesinin (2.) fıkrasında "Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasına mahkum edilenler otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilenler yirmi dört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezanın üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıvermeden yararlanabilirler" denilmekte olup,
107/(3.) fıkrasında koşullu salıverme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre; birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde otuz altı yıldır hükmü yer almaktadır. Kanunda koşullu salıvermeden yararlanabilmek için geçirilmesi gereken sürelerin düzenlenmesinde ağırlaştırılmış müebbet ile müebbet ve aynı zamanda süreli hapis cezalarına mahkumiyet halinde geçirilmesi gereken süre ayrıca düzenlenmemiştir.
Aynı maddenin (6.) fıkrasında koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutalacağı denetim süresi için de azami bir süre öngörmüş ve yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olduğu ancak süreli hapislerde bu sürenin hak ederek (Bihakkın) tahliye tarihini geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun "Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri" başlığı altında düzenlenen 108. maddesinin (1.) fıkrasının (a) bendinde ise; "Tekkerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuz dokuz yılının infaz kurumunda iyi halli olarak geçirilmesi durumunda, koşullu salıvermeden yararlanılabilir" denilmekte olup;
(2.) fıkrasında "Tekerrür nedeni ile koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz" hükmü yer almaktadır.
İnfaz dosyasının incelenmesinde; hükümlü Y.. B.. hakkında Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.09.2011 gün ve 2010/538 Esas sayılı ilamıyla verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 12 yıl hapis cezasında Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.02.2005 gün ve 205/190 Esas sayılı ilamıyla verilen 10 ay hapis cezası, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.07.2007 gün ve 2007/75 Esas sayılı ilamı ile verilen ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıl hapis cezalarında Gemlik Sulh Ceza Mahkemesinin 2004/315 Esas sayılı kararı ile verilen 4 ay 27 gün hapis cezası, Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 299/1411 Esas sayılı kararı ile verilen 2 yıl, 3 yıl 6 ay, 2 yıl hapis cezalarında Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/214 Esas sayılı kararı ile verilen 1 yıl hapis cezası, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/236 Esas sayılı ilamı ile verilen müebbet hapis ve 15 yıl hapis cezasında, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/190 Esas sayılı kararı ile verilen 10 ay hapis cezası nazara alınarak 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun hükümleri ve infaz dosyası kapsamına göre;
Hükümlü Y.. B.. hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen birden fazla ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve süreli hapis cezalarının bulunduğu, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un "Koşullu Salıverme" hükümlerini düzenleyen 107. maddesinin (3-a.) fıkrası ve aynı kanunun "Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri" başlığı altında düzenlenen 108. maddesinin (1.) fıkrasının (a) bendi ile (2.) fıkrası birlikte değerlendirildiğinde, hükümlü hakkında uygulanacak koşullu salıverme süresinin 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinin (3.) fıkrasının (a) bendi uyarınca otuz altı yıl olduğu, ancak hükümlünün mükerrir olması nedeni ile 108/1. fıkrasının (a) bendi uyarınca mahkum olunan ağırlaştırılmış müebbet cezasının otuz dokuz yılını ceza infaz kurumunda iyi halli olarak çekmesi durumunda koşullu salıvermeden yararlanacağı aynı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca da tekerrür nedeni ile koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı gözetilerek 107/3-a maddesi uyarınca belirlenen otuz altı yıla tekerrüre esas alınan cezanın eklenmesi sonucunda belirlenecek sürenin azami otuz dokuz yıl olduğu, otuz dokuz yılı geçmemesi durumunda ise koşullu salıverme süresinin 108/2. maddesi nazara alınarak belirlenmesi ve buna göre otuz altı yıla eklenmesi gerektiği ve bu şekilde belirlenecek koşullu salıverme süresi üzerinden 107/6 maddesi uyarınca hak ederek tahliye tarihinin hesaplanması gerektiği gözetilmeksizin mükerrir hükümlü hakkında tekerrüre esas alınan cezalardan en ağır olanı ve 107/2. maddesi dikkate alınmaksızın 108/1-a maddesinin doğrudan uygulanması suretiyle koşullu salıverme süresinin otuz dokuz yıl olarak belirlenip hak ederek salıverme tarihinin de bu süre üzerinden hesap edilmesi nedeniyle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlünün koşullu ve hak ederek tahliyesi sürelerinin belirlenmesine ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2012 gün ve 2013/7 değişik iş sayılı kararına yönelik vaki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde ve yasal olmayan gerekçelerle itirazın reddine karar verilmesi yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ VE KARAR:
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebi yerinde görüldüğünden, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2013 gün ve 2013/121 değişik iş sayılı itirazın reddine dair kararının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca Kanun yararına (BOZULMASINA), diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na (TEVDİİNE), 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.