3. Hukuk Dairesi 2014/6757 E. , 2014/11883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak (sebepsiz zenginleşme) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vekili Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av.... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat ....00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; dava dışı .... Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına ait 121 Ada ... parsel nolu taşınmazın müvekkili adına bedelsiz tahsis edildiği, daha sonra tahsisin iptal edildiği, daha sonra davalılar adına bedelsiz tahsis yapıldığını, müvekkiline tahsisli iken taşınmazda yapmış oldukları dolgu ve kazıların masraf ve harcamaları oranında davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini belirterek 854.815,51 TL tutarındaki zaruri ve faydalı masraf bedelinin davalılara tahsis tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevabında; müvekkillerine yapılan tahsisin 5084 sayılı Yasa gereğince bedelsiz arsa tahsisi olduğunu, ilgili taleplerden davalıların sorumlu tutulamayacağını belirterek ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 682.632 TL"nin davalılara tahsis tarihi olan ....09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline hükmedilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmektedir.
Ancak, taraflar birlikte ifa günü belirlememiş iseler muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.(BK. 101/....maddesi)
O halde; zenginleşen ister iyiniyetli, ister kötüniyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması olanaklı değildir. Sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde de gecikme faizi yürütülebilmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiğinden iade talebinde bulunulmasından itibaren temerrüt faizi işleyecektir.
Somut olayda; davacı tarafından davalının dava tarihinden önce temerrüde düştüğünü gösteren bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle temerrüd tarihinin dava tarihi olarak kabulü, talep edilen faizin işlemeye başlayacağı tarihinde dava tarihi olması gerekmektedir.
Temyiz olunan hükmün kanuna uymayan bölümü hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde (HUMK.438/VII, C2) hükmü gereğince hükmün ....fıkrasında yer alan ".. davalılara tahsis tarihi olan ....09.2008 " ifadesi çıkarılarak yerine “dava tarihi olan ....03.2010” ifadeleri yazılması sureti ile faiz ile ilgili hususun düzeltilerek onanması gerekmektedir. (... ... ... ....baskı, İst. 2012/sh 646)
Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK. 438/VII, C2, 6100 sayılı Yasanın 370/..., ek .../... maddesi anlamında “hakimin takdir yetkisi kapsamında” kalmadığından hükmün ....fıkrasında yer alan "davalılara tahsis tarihi olan ....09.2008" ifadesi çıkarılarak yerine “dava tarihi olan ....03.2010” ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ... duruşmasında vekille temsil edilen taraflar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen ....100"er TL vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, 34.973.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, ....09.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan tazminat davasıdır.
Dava şartları, bir davanın esasından incelenmesi için gerekli olan şartlardan olup, en önemli kısmı davalının hukuki durumundaki özelliğidir. Dava konusuna ilişkin dava şartında ise, davacının dava açmaktaki hukuki yararının olup olmamasıdır.
Taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkin olup, maddi hukuka göre belirlenir. Bu bir def"i değil, itiraz olup, dava şartlarından sonra incelenir. Davalının itirazının varlığına göre değerlendirme yapılmalıdır. (...,...)
...."nin davacıya yaptığı tahsis neticesinde, dava konusu işlemin esasının taşınmaz üzerinde yapıldığı belirtilmektedir. Tasarrufun iptal edilmesi neticesinde sebepsiz zenginleşme ilkesi gereğince yapılan bedelin davalıdan tahsili talep olunmaktadır. Davacı ile dava dışı .... arasında yapılan sözleşmenin .... madde hükmü gereğince "Yatırımcı hiçbir bedel ya da hak talep etmeksizin ...."nin kararlarına aynen uymayı kabul eder." hükmü mevcuttur.
Ayrıca; arsa tahsis sözleşmesinin .... maddesinin ....fıkrasına göre; "Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatında ...."ye ait olduğu belirtilir." hükmü mevcuttur.
4562 sayılı .... Kanunu"nun .... maddesi ile sanayi bölgelerinin yapım ve işletilme esasını düzenlediği, .... maddenin arsa tahsislerine ilişkin olduğu, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği"nin 103. maddesine göre; tahsisin 110.maddesine göre de arsa tahsisinin iadesini düzenlediği görülmektedir.
Belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri gereğince tahsisin dava dışı .... tarafından yapılmış bulunması ve iptalinin de aynı kurum tarafından bir kararla geri alınmasına göre taşınmaz üzerinde tasarruf hakkının dava dışı ...."ye ait bulunduğu açıktır. (...,...)
Hukuksal bağlama kuralının nedensiz (sebepsiz) zenginleşme olmasına göre; kırılma noktasının sebepsiz zenginleşenin kim olduğu noktasında toplandığı belirlenmektedir. Davacı, .... tarafından yapılan tasarruf neticesinde taşınmaz üzerinde bir takım masraflar yaptığı iddia olunmakta ve masraflar üzerinde de uyuşmazlık bulunduğu belirtilmektedir. Ancak, taşınmaz üzerinde tahsisin .... tarafından iptali neticesinde taşınmaz hangi halde ise, olayımızda da mevcut durumu ile birlikte davalıya tahsis olunduğu görülmektedir.
İkinci kırılma noktası sebepsiz zenginleşme ile davacının mal varlığı azalmasından yarar temin etmiş olan kişinin belirlenmesi üzerinde toplanmaktadır. Sebepsiz iktisapta iktisap edenin faydalanmaya diğer ikinci derecedeki sonuçlar ile aynen veya değerinin tazmini şeklinde geri verilmesi amaçlanmaktadır. Hakkın meydana gelmesinde esas bir sözleşme veya haksız eylem değildir.
Nedensiz zenginleşmeden doğan geri isteme davaları nesnel (ayni) değil, kişisel (şahsi)"dir. Önemle belirtmek gerekir ki, burada bir istihkak davası değil, olağan bir para, tazminat davasıdır. Böylece; birşeyin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini bildiği halde onu alan bir üçüncü kişiye karşı sebepsiz iktisap davası ileri sürülemez.
Sözleşme ilişkisinin bulunduğu dava dışı .... ile davacı arasındaki ilişki yerine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı davanın açılmasının mümkün olmayacağı açıktır.
Hemen belirtelim ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Davacının .... ile yaptığı sözleşmeye göre kendisine tahsis olunan taşınmaz üzerindeki işlemi için davalı yönünden zenginleşme için uygun bir nedensellik bağı oluşmadığı gibi, zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı bulunduğu ve bu işlemin .... ile davalı arasında sözleşmeye dayalı bir işlemle oluştuğu belirlenmektedir.
Bu bağlamda, bir kişinin başkasının zararına zenginleşmesi adaletle bağdaşmaz. Ancak; sebepsiz iktisap davası şahsilik niteliğine haizdir. Nedensiz zenginleşmenin iadesi borcu kimin aleyhine doğmuşsa iade istemi sadece ona karşı ileri sürülebilir. Somut olayda; bu borcun ...."ye ait bulunduğu üzerinde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacının fakirleşmesi sayesinde davalının zenginleşmesi değil yapılan bir tasarrufla ve ...."nin mevcut durum itibariyle taşınmazın bulunduğu durum gözönüne alınmak suretiyle davalıya yapılan bir tahsisin olduğu değerlendirilmelidir. Bu tahsisin yapıldığı durum ve mevcut hali, taşınmazın davacının ihyası ile birlikte intikal ettirilmesi ve ...."nin tasarrufunu buna göre yapmış olması olayımızda gözardı edilmemelidir. (...,...)
Belirtilen altı ana esasa ve hukuksal değerlendirmeye göre, davalı hakkındaki davanın reddi gerekirken, sorumlu bulunduğu kabul edilmek suretiyle sebepsiz zenginleşmedeki tazmin talebinin belirlenmesi için bilirkişi tahkikatı yaptırılmasına dair Sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin kararına karşı oyum"dur. ....09.2014