Davacı, C.Y. vekili Avukat G.T. ile davalı, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü vekili Avukat T.Suna Şahin aralarındaki tesbit davası hakkında Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.3.2006 gün ve 646/75 sayılı kararın Bozulmasına ilişkin Dairemizin 5.6.2006 gün ve 5403/5812 sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
İstek nitelikçe maddi yanılgının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
İş Mahkemelerinden verilen kararlar ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır.
Ne varki; Yargıtay onama ve bozma kararlarında maddi yanılgı bulunması halinde usuli kazanılmış haktan sözedilemeyeceği giderek maddi yanılgının düzeltilmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş içtihadlarındandır.
Bu nedenle davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve mahkemenin davacı vekilinin Dairemiz kararındaki maddi hatanın düzeltilmesini amaçlayan maddi hatanın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçesinin reddine ilişkin 3.11.2006 tarihli kararı bozularak kaldırılmalı ve davacı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi istemi incelenmelidir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Diğer yandan Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerrde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği ve 10. ve 36. maddelerdeki şartların gerçekleşmesi halinde sigortalının 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda davacı davalı kurumca 1.12.1987 tarihinde kayıt ve tescil edilmiş, 20.8.1990-30.8.1990,1.5.1998-3.1.1999, 1.10.2003-30.10 2003 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak çalışmış, bu çalışmaları nedeniyle davalı kurumca 19.8.1990 tarihi itibariyle terkin edilmiş olup, 4.5.1986 tarihinden beri zirai amaçlı kooperatif üyeliği devam etmekte, 1991.1992,1993,1994,1995,2000,2003 ve 2004 yıllarında prim ödemesi bulunmaktadır.
Davacı önceden tescil edilmiş bir sigortalı olmakla ve 4.5.1986 tarihinden beri devam eden kooperatif üyeliği bulunmakla SSK"na tabi kısa süreli çalışmaları dışında kalan sürelerde 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık şartlarını taşıdığından mahkemece davacının 1.9.1990-30.4.1998,4.1.1999-30.9.2003 ve 1.11.2003 ile dava tarihi olan 31.10.2005 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun tesbitine ilişkin verilen 10.3.2006 tarihli hüküm yerinde olup onanmalıdır. Ne varki; Dairemizce maddi hata sonucu mahkemece kararı bozulmuş olup maddi yanılgının düzeltilmesi gerektiği ortadır.
SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacnın maddi hatanın düzeltilmesi talebinin kabulüyle, Dairemizin 5.6.2006 tarihli, 2006/5403 Esas, 2006/5812 Karar nolu bozma kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle mahkemenin 10.3.2006 tarihli usul ve kanuna uygun olan kararının ONANMASINA, 29.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.