Davacı, 08.04.1981-08.06.1981, 01.03.1982-15.03.1984, 06.11.1989-11.09.1991, 24.10.1995-30.03.1996, 01.01.1999-31.12.2000 ve 01.01.2002-23.05.2003 tarihleri arasındaki sigortalılığnın tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 08.04.1981-2.05.2003 tarihleri arasındaki vergi ve Esnaf Odasında kayıtlı bulunduğu sürelerde Bağ-Kur’lu sayılması gerektiğinin tesbitini  talep etmiştir. Mahkemece  davacının 20.04.1982-15.03.1984 ve 01.02.1986-23.05.2003 tarihleri arasında Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olduğunun kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 1479 sayılı Yasa"ya 4956  sayılı Yasa ile eklenen  geçici madde 18’e göre “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren  başlar.”  Somut olayda ise; Davacı,  Bağ-Kur’a 04.10.2000 öncesinde kayıt yaptırmamıştır. Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda ise, 01.02.1986 tarihinde Bağ-Kur’a kayıt yaptıran davacı ile aynı ismi taşıyan Mehrali oğlu 01.07.1951 doğumlu Duran Kahraman’ın kayıtlarına dayanılarak anılan tarih öncesi  davacının kayıt ve tescilli olduğu kabul edilmiş ve  04.10.2000 öncesi vergi ve oda kayıtlarına göre sonuca gidilmiştir. HGK. 15.11.2006 gün ve 2006/703 Esas, 728 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde 04.10.2000 tarihinden önceki dönem için tesbite  karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.