16. Hukuk Dairesi 2015/5214 E. , 2016/4223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve tespit harici bırakılma tarihinden sonraki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak miras bırakanı Kerem Subaşı mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 09.07.2012 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile belirtilip kırmızı alanla taralı olan taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararı zilyetlik yolu kazanma koşulları oluştuğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacı ..., babası... zilyetliğine dayanmış ve babasının mirasçıları adına tescil istemiş olduğu halde muris ... mirasçıları tespit edilmemiş, taraf teşkili hususu üzerinde durulmadan işin esası hakkında karar verilmiştir. Öte yandan çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma sebebi ve davacı murisi adına belgesizden tespit edilen taşınmaz miktarı ilgili yerlerden sorulmuş ise de yazı cevapları dosya içinde bulunmamaktadır. Fen bilikişisi çekişmeli taşınmazın "..." olarak tespit harici bırakıldığını bildirmiş ne var ki mahkemece jeolog bilirkişi marifetince taşınmazın nehir yatağı olup olmadığı, halen nehrin etkisinde bulunup bulunmadığı tespit edilmemiş, zilyetlik başlangıç yılını ve imar-ihyanın varlığını tespit için hava fotoğrafı incelemesi yapılmamış, yapılan keşifte davacının gösterdiği iki tanığın dinlenilmesi ile yetinilmiş, yerel bilirkişi dinlenilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşabilmek için, öncelikle davacı tarafından terekeye dahil olduğu iddia edilen taşınmaz hakkında üçüncü kişiye karşı dava açılmış olduğu, bu gibi terekeye tabi bir taşınmaz için üçüncü kişiye karşı genel mahkemelerde açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlerini almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gerekli olduğu göz önüne alınarak muris ..."nın tüm mirasçıları tespit edilerek, davacıya taraf koşulunu sağlamak üzere imkan tanınmalıdır. Bu koşulun sağlanması halinde davacının babası ... adına çekişmeli taşınmazın bulunduğu aynı çalışma bölgesi içerisinde belgesizden tespit edilen taşınmaz miktarı belirlenmeli, taşınmazın tescil harici bırakılma sebebi Kadastro Müdürlüğünden sorularak alınacak yazı cevabı dosya içerisine konulmalı, bundan sonra dava tarihi olan 2010 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 20 yıl ve öncesi 5"er yıllık dönemlere ait ve zilyetlikle iktisap evresine ilişkin var olan hava fotoğrafları ile, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları getirtilip dosya tamamlandıktan sonra taşınmazın bulunduğu yerde mahkemece usulünce belirlenecek yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları, ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, davacının babası tarafından kullanıldığı iddia edilen bölümün niteliği ve sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; jeoloji uzmanı bilirkişiden taşınmazın nehir yatağı olup olmadığı ya da nehirden kazanılıp kazanılmadığını, halen nehrin etkisi altında olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, ziraat mühendisinden çekişmeli taşınmazın dava konusu olmayan diğer bölümleri ile talebe konu bölümlerin birbiriyle karşılaştırılmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, toprak doldurması yapılıp yapılmadığı, eğimi, bitki deseni ve talebe konu bölümlerin birbiriyle nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fotoğrafların üzerinde çekişme konusu taşınmazların sınırları fen bilirkişisince denetime olanak verecek şekilde işaretlenmeli, dava konusu edilen bu yerin 2010 tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliği, konumunu, bitki örtüsü, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğin var olup olmadığı var ise ne zaman başlayıp ne zamandır devam ettiğinin belirlenmesine çalışılmalı, ayrıca bu amaçla fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından yapılacak çalışma ile çekişme konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi uyarınca davacı murisinin aynı çalışma bölgesi içerisinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ancak 100 dönüm taşınmazı mülk edinebileceği de göz önünde bulundurularak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.