Davacı, 20.04.1982-29.06.1983 ve 12.1.1986/01.11.1989 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının tesbitiyle, Ekim 2004 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, yasal kayıtları bulunmadığı gerekçesiyle kurumca kabul edilmeyen 20.04.1982-29.06.1983 ve 12.11.1986-01.11.1989 tarihleri arasında da Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşılılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiş, mahkeme sigortalılık süreleri yönünden istemin kabulüne karar vermiştir.
Davacının vergi kaydının 29.06.1983-12.11.1986, 09.11.1989-25.05.1998 tarihleri arasında olduğu, oda kaydının 24.06.1981-13.11.1986, 01.11.1989-06.10.2004 tarihleri arasında bulunduğu, sicil kaydının ise 11.06.1985-12.11.1986, 12.12.1989-16.09.2005 tarihleri arasında mevcut olduğu, dosyada giriş bildirgesi bulunmamakla birlikte ilk prim ödeme tarihi dikkate alındığında 1981 yılında gerçekleştirilen kayıt ile 24.06.1981 tarihinden itibaren sigortalılığının başlatıldığı, Kurumun davacıyı24.06.1981-20.04.1982, 29.09.1983-13.11.1986 dönemleri arasında ve 01.11.1989 tarihinden itibaren sigortalı olarak kabul ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Davacının kayıt ve tescilinin 1981 yılından gerçekleştirilmesi, 20.04.1982-29.06.1983 devresinde vergi kaydı bulunmasa da, oda kaydının 24.06.1981-13.11.1986 tarihleri arasında aralıksız devam etmesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2003/21-579-570 sayılı kararında da belirtildiği şekilde, 20.04.1982 ve 22.03.1982 tarihlerinde 1479 sayılı Yasa"nın 24.maddesinde yapılan değişikliklerin, değişiklikten önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların sigortalılıklarına son vermemesi, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihlerde Bağ-Kur"a yeni kayıt ve tescil edilecekler için düzenlemeler getirmiş bulunmasına göre mahkemenin davacıya 20.04.1982-29.06.1983 tarihleri arasında sigortalı olarak kabulü doğrudur.
Kurumca kabul edilmeyen vergi, oda ve sicil kayıtlarının mevcut olmadığı 12.11.1986-01.11.1989 tarihleri arasındaki süre yönünden ise, davacının bu döneme ait primleri ödeyip ödemediğinin araştırılarak sonuca gidilmesi gerekmektedir. Dosyada bulunan 31.03.2006 tarihli hesap cetvelinde nizalı döneme ilişkin olarak 1986-1989 tarihleri arasında prim ödemelerinin bulunmadığı ancak devamı yıllarda yüksek miktarda ödemeleri görülmekle birlikte bunların uyuşmazlık bulunan 1986-1989 yıllarına kapsayıp kapsamadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece yapılacak araştırma sonucunda primlerin geriye yönelik olarak bu dönemi de kaplayacak şekilde ödendiğinin ve Kurumca da uzun süre kullandığının anlaşılması halinde, yasanın aradığı kayıtları bulunmasa dahi primlerin ödenmiş ve Kurum tarafından da kabul edilerek uzun yıllar kullanılmış bulunması, davacıya kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca aralıksız sigortalı sayması, bu inancı verdikten sonra da yaptığı yanlışlığın farkına vererek sigortalılık süresini indirmesinin iyi niyetten uzak olmasına, Sosyal Güvenlik İlkeleri ve Medeni Kanunun 2.maddesi birlikte değerlendirilerek, bu konudakı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1997/10-578-758 sayılı kararı da dikkate alınarak zorunlu sigortalı kabul edilerek şimdiki gibi hüküm kurulmalı aksi takdirde istemin reddine karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile 1986-1989 tarihleri arasındaki süre yönünden de istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.