3. Hukuk Dairesi 2014/5093 E. , 2014/11992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BARTIN AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/514-2014/36
Taraflar arasında görülen önlem nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların 44 yıllık evli olduklarını, 7 tane müşterek çocuklarının bulunduğunu, çocuklardan 4 tanesinin davacı ile birlikte yaşadığını, davalının başka bir kadınla ilişkisinin olduğunu, yaklaşık 3 yıldır evin ve çocukların hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmediğini, evliliğin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davacının çalışmadığını, geliri olmadığını, davalının aylık 3.000,00 TL geliri olduğunu ileri sürerek, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, ayrıca davalının emekli olacağını, emekli ikramiyesinin yarısının müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davayı kabul etmediğini, iddiaların asılsız olduğunu, evine bakmadığı, başka kadın ile ilişkisi olduğunun doğru olmadığını, evin ve çocukların 44 yıldır tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, davacı eşine 500,00 TL nafaka vermeyi kabul ettiğini belirtmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının emekli ikramiyesinin yarısının verilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır.
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır.
Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir.
Somut olayda, tarafların 04.05.1981 tarihinde evlendikleri, müşterek 7 tane çocuklarının bulunduğu, çocuklardan 3 tanesinin evli olduğu, 4 tanesinin davacı ile yaşadığı, davalının yeraltı işçisi olarak çalıştığı, aylık gelirinin 2.100,00 TL olduğu, davacı hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı ayrı yaşamada haklı olduğunun, davalı da davacının ayrı yaşamakta haklı olmadığının ispatı hususunda tanık deliline başvurmuştur. Davacı tanıkları dinlenmesine rağmen, davalı tanıkları D. S. ve K.D. mahkemece usulüne uygun olarak çağrışılıp dinlenmemiştir.
TMK.nun 6.maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
Buna göre, mahkemece davacının sosyal ve ekonomik durumu araştırılıp, davalı tanıkları dinlenerek ve davacının davalıdan ayrı yaşamakta haklı olup olmadığı hususu tespit edilerek, davalının davacıya aylık 500,00 TL nafaka verebileceğine ilişkin beyanı da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.