12. Ceza Dairesi 2019/10119 E. , 2021/2255 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 223/2. maddesi gereğince beraatine
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kadın doğum uzmanı olarak Özel Hüma Hastanesinde çalıştığı, katılan ..."ın 24. haftadan sonraki gebelik takibinin sanık tarafından yapıldığı, gebeliğin 32.haftası olan 18/09/2014 tarihinde rutin gebelik kontrolüne gittiği, katılanın beyanına göre sanığın izinli olması sebebiyle hastanede görevli diğer bir doktor Dr. ..."ın kendisi ile ilgili muayene ve ultrason çekimi yapmadan aktarım raporu düzenlediği, daha sonra bebeğin hareketlerinin azalmasından şüphelenerek 29/09/2014 tarihinde hastaneye gittiği, NST çekildiği ve sanığın muayenesi ile herşeyin normal gittiğini belirterek 1 ay sonra gelmesinin söylediği, ertesi gün bebeğin hareketsizliğinin devam etmesi üzerine tekrar çekilen NST sonrasında bebeğin anne karnında öldüğünün anlaşıldığı ve yapılan sezaryen ile bebeğin ölü olarak alındığı olayda,
1-Sanık hakkında İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Dr. ... tarafından düzenlenen inceleme raporuna göre sanığın "meslekte bilgi ve beceri yetersizliği, dikkatsizlik ve benzeri kusurlardan dolayı eksik ya da yanlış tanı ve tedavide bulunarak hastaya kalıcı zarar verdiği" sonucuna varıldığı ve dosyanın Kayseri Tabip Odasına işlem yapılmak üzere gönderilmesine karar verildiği, yine Melikgazi İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından talep edilmesi üzerine Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında görevli Yard. Doç.Dr. M. ... tarafından düzenlenen 13/11/2014 tarihli raporu göre " sanığın müşteki ..."in gebelik ve doğum sürecinden sorumlu sanık ..."in tıbbi kanaat, izlem ve değerlendirmelerinin güncel literatürün ortaya koyduğu bilimsel standartlara uygun olmadığı" kanaatinin bildirildiği, soruşturma aşamasında Uzm Dr. H...., Doç Dr. M .... ve Doç. Dr. ... tarafından düzenlenen 23/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda "sanığın, ...’in gebelik takibi sırasında kan şekeri yüksekliğine yönelik gerekli test ve değerlendirmeleri yapmadığı, dolayısı ile kan şekeri yüksekliği gibi önemli bir risk faktörünü dikkate almadığı, müştekinin 29.09.2014 tarihli başvurusu sırasında elde edilen ve yatırtılarak takip edilmesi gerekliliğine yönelik bulgular taşıyan NST tetkikini normal olarak değerlendirmek suretiyle hastayı evine gönderdiği, bu kapsamda dikkat ve özen yükümlülüğünü tam ve eksiksiz olarak yerine getirmemesi nedeniyle sanığın kusurlu olduğu" kanaatinin bildirildiği, son olarak yargılama aşamasında Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 16/03/2016 tarihli raporda "kişinin gebelik takiplerinde gerekli tetkik ve tedavinin tıbben doğru yapıldığı, 29/09/2014 tarihinde çekilen NST de bebeğin intrautrin sıkıntıda olduğunu gösteren bulguların olmadığı, acil sezaryen müdahale gerektiren bir klinik durumun olmadığı, 26/09/2014 tarihinde yapılan USG tetkikinde fetal kalp atışı pozitif olan amniyos mayi yeterli olan 32 haftalık gebelik tespit edildiği, de göz önüne alındığında kişiyi taburcu edilmesine engel bir klinik bulgu bulunmadığı, dikkate alındığında kişinin gebelik takibini ve doğumunu yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. M......’ya atf-ı kabil kusurun bulunmadığı" kanaatinin bildirildiği, böylece raporlar arasında çelişki doğduğu ve meydana gelen ölüm ile sanığın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmediği anlaşılmakla, dosyanın bir kez de Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilmesi ile bebeğin ölü doğumu ile sanığın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığına ilişkin ayrıntılı raporun düzenlenmesinin sağlanması ile neticesine göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre ise,
2-Sanık hakkında "suç unsurlarının sabit olmaması nedeniyle" beraat kararı verilmesi sırasında, beraatine ilişkin uygulama maddesinin fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-Beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedildiği sırada "sanık vekili için yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifelerine göre 1.800 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınıp katılanlara verilmesine" karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı isteme uygun olarak 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/03/2021tarihinde oybirliğiyle karar verildi.