Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, kasten adam öldürme suçundan mahkum olan davalıdan, haksız fiili sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan iş kazası ölüm geliri, cenaze yardımı ve tedavi yardımı nedeniyle meydana gelen Kurum zararının 5510 sayılı Yasanın 21/4 maddesi gereğince tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu iş kazası, maktul sigortalının olay günü işyerinde çalıştığı sırada ve işyerinde üçüncü bir kişi tarafından aralarında çıkan tartışma ve kavga sonucu bıçaklanarak ölmesi şeklinde gerçekleşmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalının, sigortalıyı kasten öldürmek suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığı ve hakkında haksız tahrik hükümlerine ilişkin TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sonucu cezasında indirim yapılarak takdiri indirim sebepleri hariç 18 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, ceza dosyasında uygulanan haksız tahrik indirim oranı dikkate alınarak, kusur değerlendirilmesi yapılmış, işverenin de kusuru irdelenecek şekilde kusur raporu alınmamıştır. Ayrıca davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21/4 maddesi olmasına rağmen, gerekmediği halde gerçek zarar hesabı yapılmıştır.
Mahkemece, işverenin de kusuru irdelenecek şekilde kusur raporu alınmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum avukatının bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.06.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.